Bugün sizlere, beni çok heyecanlandıran ve yakın zamanda Bilgi Teknojileri altyapımızdaki kullandığımız komponentlerin bir çoğunun isimlerinin önünde veya sonu da göreceğimizi düşündüğüm Z’den bahsedeceğim.
Geleceğin teknolojisi olarak gördüğüm Gen-Z’yi detaylı inceleyerek sizlerle 3 bölüm halinde paylaşmak istiyorum.
Bu bölümde öncelikle bu yeni teknolojinin ortaya çıkış nedenlerinden bahsetmek istiyorum.
Muhtemelen veri ile ilgili izlediğiniz her sunumda artık aşağıdakine benzer bir grafik ile karşılaşıyorsunuzdur, artık dünya üzerindeki veri büyük patlamalar yaparak katlanıyor ve herkes bu büyük veriden bir anlam çıkartarak kendine pastadan pay almanın peşinde.
Daha bu hafta watsapp verilerin facebook ile paylaşılacağına dair bir sözleşmenin kullanıcıların tarafından onaylanmasını zorladı.
Buradaki kritik konu aslında verinin büyümesi bunları nereye koyacağız kısmı değil, bu veriyi en hızlı nasıl kullanıp anlamlı hale getireceğiz konusu çünkü data hızla büyüyor ve çok hızlı bir şekilde de eskiyor.
Watsapp’dan devam edersek, arkadaşınıza yazdığınız ” çok bunaldım, haftasonu bir yere kaçmak lazım” mesajını en hızlı şekilde yorumlayıp size sms, mail belki de telefon ile arayıp otel öneren kazanmış olacak, siz otel rezervasyonunuzu yaptığınızda o mesajınız watsapp server’larında saklanmaya devam etse bile artık eskimiş olacak.
Veri işlemedeki bu stresin karşısında server mimarilerinin son 10 yıllık gelişimine bakacak olursak
2008’li yıllarda tipik 2 soketli bir sunucuda, CPU’ların memory adreslemesi için 2 kanalı, GPU, Network ve Storage PCI kartların bulunduğu Kuzey Köprüsüne yüksek bant genişliğinde bir bağlantısı vardı.
PCI slotlarındaki kartların görevi tiplerine göre aslında veriyi ethernet, Sata, SAS, Fiber Channel gibi protololler ile transferini sağlamak.
Bu zaman diliminde CPU veri yolu başına sınırlı sayıda core mevcuttu zamanla, 3 kanallı memory adresleme, PCIE Gen2, Gen2 SAS/SATA vb. gelişmeler oldu.
Sanallaştırma teknolojilerinin gelişimi ile sunucu başına düşen iş yükü arttı buna bağlı olarak, CPU core sayılarında ciddi artış oldu, daha hızlı memory kanalları, daha hızlı PCI veri yolu bağlantısı duyuruldu.
2013 yıllarındaki 2 soketli sunuculara baktığımızda, memory adreslemesi için 4 kanal geldiğini,
Kuzey köprüsünün ortadan kaldırılarak CPU’lara entegre edilerek, PCI Express bağlantı sayısı ve bant genişliğinin arttığını hatırlarız.
Bu değişiklerin hepsi CPU ve Anakartların karmaşıklığını ve maliyetlerini önemli ölçüde arttırdı. PCI , memory ve bant genişliğindeki bu artışları sonucunda datanın minimum sürede beklemeden işlenmesi için ek CPU Core’larına ihtiyaç oluştu.
Bu gelişmelerden ilginç olanlardan bir tanesi DDR4 teknolojisi ile birlikte daha önce CPU başına adreslenen kanal sayısı 4’den 3’e düşürülmüştü.
2016 yılında CPU başına adreslenen memory kanal sayısı arttırıldı ve yine PCI veri yolu genişlikleri ve sayıları arttırıldı. DDR4 artık yaygınlaşmıştı,
GPU adreslemeye özel nvlink teknolojisi duyurulmuştu. Diğer teknoloji ise diske doğrudan PCI üzerinden erişimi sağlayan NVMe idi.
Bu gelişmelere bağlı olarak CPU core sayısı artık daha hızlı artmaya devam ediyordu.
Tabi karmaşıklık ve maliyet de aynı hızla artıyordu
Günümüzde ise CPU başına core sayısı, desteklenen memory ve PCI veri yolu sayısı hızı artmaya devam ediyor,
PCI4 de aslında CPU tarafındaki bu core artışını desteklemek için gerekli olan bir gelişmeydi.
Bu nokta’da işlemcilerin anakart üzerinde 4.000 pin üzerinde olduğu PCI veri yolu tarafındaki her gelişmenin karmaşıklığı ve maliyeti arttırmaya devam ettiğini hatırlatmak istiyorum.
CPU tarafındaki core artışını destekleyebilmek için, veri yolunda da gelişmeler devam etmesi gerekecek , DDR5, SAS Gen4 vs.
Aşağıdaki grafikte CPU Core sayısına bağlı olarak PCI ve memory kanal tarafındaki artış gösterilmiş, Diğer konu ise, CPU tarafındaki bu gelişim inkar edilemez, memory ve PCI adreslemede çok ciddi iyileşmelerin olması, Gerçek ise, CPU’lar çok güçlü hale gelmiş olsa bile mevcut PCI veri yolları ile eskiden olduğu gibi yeterli veriler ile CPU’u besleyemiyoruz.
Klasik Memory ve PCI veri yolundaki trendler ile sürdürülebilir bir performans artışı olmayacak. CPU güçlü olacak ama memory ve PCI veri yolu kısıtlarına takılacağız. Bu sorunu çözmenin başka bir yolu olmalı.
Bundan sonraki bölümde Veri Depolama tarafındaki durumdan bahsedip Gen-Z’nin bu sorunlara nasıl çözüm bulacağı ile ilgili bilgiler vereceğim.