NFV ve SDN Arasındaki Farklar Nelerdir?

Birçok hizmet sağlayıcı, ağlarını yazılım tabanlı platformlara geçirme de önemli bir girişime başlamış durumda, bu da “programlanabilir ağlar”ın yeni bir dönemini müjdeliyor. Hizmet sağlayıcıları, ağlarını daha çevik ve esnek hale getirmek, daha iyi yönetmek ve otomasyonla orkestrasyon yapmak için Network Function Virtualization (NFV) ve Software Defined Network (SDN) teknolojilerini uygulamayı düşünüyorlar; böylece düşük CAPEX ve OPEX elde edebilirler. Sanallaştırmayla, hizmet sağlayıcıları hizmet oluşturmanın kontrolünü ele geçirmeyi ve müşteri ve pazar ihtiyaçlarına daha hızlı yanıt vermek ve rekabetçi zorlukları karşılamak için daha hızlı yenilik yapmayı hedefliyorlar.

Sanallaştırma

Yıllar içinde hizmet sağlayıcı ağları, hizmet verme ve dağıtma konusunda karmaşık, sıkı ve esnek olmaktan uzaklaşmış, yenilik döngüsünü yavaşlatmış ve sermaye ve işletme giderlerini artırmıştır. Hizmet yazılımı ile özel amaçlı donanım arasındaki sıkı entegrasyon, hizmetleri “talep üzerine” manipüle etmeyi giderek daha zor hale getirmiştir. Bu dönüşümün gerekçesi, mevcut hizmetlerin “anlık” olarak değiştirilebildiği ve yeni hizmetlerin değişen müşteri ihtiyaçlarına hızlı bir şekilde sunulabildiği daha dinamik ve hizmete uygun bir altyapı yaratmaktır. Ayrıca toplam maliyet geliştirilmiş otomasyon ve orkestrasyon yetenekleri sayesinde azaltılabilir.

Bu, 1990’ların sonlarında başlayan TDM’den IP’ye dönüşümüne benzer nitelikte çok önemli bir dönüşümdür. Bu dönüşüm sırasında, birçok merkez ofis, sanal ağ elemanları barındıran ticari kapalı platformlara sahip sanallaştırılmış mimarilere geçiş yapacaktır. Bu sanal ağ elemanları, hizmet oluşturma ve orkestrasyon zekasının bulunduğu harici yazılım sistemlerinden kontrol edilebilir. Hizmet sağlayıcıları, orkestrasyon platformlarını kontrol ettikleri için müşterilerine farklılaştırılmış hizmetler sunma pozisyonunda olacaklardır.

SDN ve NFV Nedir? Aralarındaki Fark Nedir?

Brandon Butler, 2017 tarihli “SDN ve NFV arasındaki fark nedir?” başlıklı makalesinde bu teknolojilerin net bir tanımını sundu. Makalesinde Yazılım Tanımlı Ağ’ı, “bir ağın kontrol düzlemini ağ trafiğini ileten veri düzleminden ayırma fikri” olarak tanımladı. Bu ayrıştırmanın amacı merkezi olarak yönetilebilen ve programlanabilir bir ağ oluşturmaktı. Bazı SDN uygulamaları, ticari ağ donanımını kontrol eden yazılım tabanlı bir yönetim platformu kullanır. Diğer yaklaşımlar ise entegre donanım ve yazılım yaklaşımını kullanır.

Ayrıca, “NFV’nin temel fikri, ağ hizmetlerini sanallaştırmak ve bunları özel amaçlı donanımdan soyutlamaktır. NFV dağıtımları, önceki şekilde donanım tabanlı olan ağ hizmetlerinin yazılım sürümlerini çalıştırmak için ticari sunucuları kullanır. Bu yazılım tabanlı hizmetlere Sanal Ağ Fonksiyonları (VNF) denir ve bir NFV ortamında çalışır. VNF örnekleri arasında yönlendirme, güvenlik duvarı, yük dengeleme, WAN hızlandırma ve şifreleme bulunur. Bu ağ hizmetlerini sanallaştırarak, sağlayıcılar müşterilere bu hizmetleri dinamik bir şekilde sunabilirler ve talep üzerine başlatma yeteneğine sahip olurlar.”

Bu yeni sanallaştırılmış altyapı, SDN ve NFV için açık standartlara dayanmaktadır. Ağ işlevlerini sanallaştırarak, NFV ağ işlevlerini altyapının herhangi bir yerine yerleştirmeye ve gerektiğinde taşımaya olanak tanır. Kontrol düzlemi ve veri düzlemi işlevlerini ayırarak SDN bireysel paket akışlarının gerektiği gibi uygun hizmet katmanlarına yönlendirilmesine izin verir.

Sanallaştırılmış hizmet güvence çözümleri aynı zamanda bu mimariye NFV ve SDN işlevselliğinde dahil olabilir. Yazılım tabanlı çözümler daha etkili görünürlük proaktif izleme ve hizmet triaj sağlama potansiyeline sahiptir.

NFV ve SDN’ye Geçiş

“Anlık” hizmeti açma (ve kapama) işlemini sürdürürken hizmet kalitesini korumak için, hizmet sağlayıcıları VNF katmanına kadar gerçek zamanlı görünürlük sağlayan ve gerçek zamanlı görünümler ve uyarı işlevselliği sunan bir çözüme ihtiyaç duyarlar. Bu ayrıntılı görünürlük seviyesi, sanallaştırma ile ağların esnekliğini sağlayan otomasyon katmanının bir parçası haline gelebilir. Bu şekilde, hizmet sağlayıcıları ağlarını ve hizmetlerini NFV ve SDN’ye güvenle geçirebilirler.