Haberler

Microsoft, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Yapay Zekâya Yetmemesi Nedeniyle Doğal Gazı Devreye Alabilir

Microsoft, ABD’deki veri merkezlerini güçlendirmek için rüzgar ve güneş enerjisinin yeterli olduğunu savunuyor. Ancak şirket, yapay zekânın artan enerji ihtiyacını karşılamak ve net sıfır emisyon hedeflerini dengelemek için doğal gaz kullanımını da değerlendiriyor.

Microsoft, yapay zekâ altyapısını genişletmek için büyük yatırımlar yapıyor. Şirketin Başkanı Brad Smith, Ocak ayında bu yıl 80 milyar dolar harcanacağını ve bunun bir altın fırsat olduğunu açıkladı. Ancak Microsoft ve diğer teknoloji devlerinin veri merkezlerinin hızlı genişlemesi, enerji ihtiyacını da artırdı. Uzmanlar, 2027 yılına kadar bu ihtiyacın yüzde 160 oranında büyüyebileceğini ve enerji sağlayıcıların bu talebi karşılamakta zorlanabileceğini belirtiyor.

Houston’da düzenlenen CERAWeek Küresel Enerji Konferansı’nda Microsoft, ABD’de rüzgar ve güneş enerjisinin genişleme potansiyeline vurgu yaptı. Ancak şirket, enerji ihtiyaçlarını karşılamak için karbon yakalama teknolojisiyle desteklenen doğal gaz kullanımına da açık olduğunu belirtti.

Microsoft’un Enerji Stratejisi, Yenilenebilir Enerji ve Doğal Gaz Dengesine Üzerine Olacak

Microsoft Enerji Başkan Yardımcısı Bobby Hollis, yenilenebilir enerjinin enerji arzında önemli bir rol oynadığını söyledi. Hollis, özellikle güneş ve rüzgar enerjisinin bol olduğu bölgelerde bu kaynakların kullanılmasının mantıklı olduğunu ifade etti. Ancak Hollis, fosil yakıtların herkesin umduğu kadar hızlı ortadan kalkmayacağını ve yenilenebilir enerjinin tek başına veri merkezlerinin ihtiyaçlarını karşılamaya yetmeyeceğini de ekledi.

Hollis, doğal gazın kısa vadede enerji ihtiyaçlarını karşılamak için bir çözüm olarak görüldüğünü belirtti. Bu açıklama, ABD Enerji Bakanı Chris Wright’ın konferanstaki konuşmasıyla da örtüşüyor. Wright, doğal gazın elektrik üretimindeki rolünü savunurken, Biden yönetiminin iklim değişikliği politikalarını “irrasyonel ve yarı-dini” olarak nitelendirdi.

Microsoft, 2020 yılında 2030’a kadar karbon negatif olma taahhüdünde bulunmuştu. Bu hedef, şirketin atmosfere saldığından daha fazla karbonu temizlemesi anlamına geliyor. Şirket, geçen aralık ayında bu taahhüdünü yeniden teyit etmiş ve 2025 yılına kadar veri merkezlerini ve operasyonlarını yüzde 100 yenilenebilir enerjiyle çalıştırmayı hedeflediğini açıklamıştı.

Ancak Hollis’in doğal gaz kullanımına açık olduğunu belirtmesi, bu hedeflerin revize edilebileceğini düşündürüyor. Zira Microsoft, 2020’den bu yana karbondioksit emisyonlarını yaklaşık yüzde 30 artırdığını açıkladı. Bu artışın büyük bir kısmı, yapay zekâ talebini karşılamak için inşa edilen yeni veri merkezlerinden kaynaklanıyor.

Hollis, yapay zekânın çevresel etkilerinin, sağladığı faydalarla kıyaslandığında daha az önemli olduğunu savunuyor. Hollis, “Yapay zekânın genişlemesini yavaşlatmak yerine, onu çevre dostu hale getirecek çalışmaları hızlandırmak gerekiyor” dedi.

Microsoft, enerji ihtiyacını karşılamak için fosil yakıtlara yönelen tek veri merkezi operatörü değil. Geçen yıl Schneider Electric, elektrik şebekesindeki arz açığını kapatmak için doğal gazla çalışan türbinlerin kısa vadede en iyi çözüm olduğunu belirtmişti. Hatta bazı bölgelerde kömürle çalışan santrallerin ömrünün, veri merkezlerinin enerji ihtiyacı nedeniyle uzadığı ortaya çıkmıştı.

Microsoft, yapay zekânın hızla artan enerji ihtiyacını karşılamak için yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmaya devam ediyor. Ancak şirket, kısa vadede doğal gaz gibi fosil yakıtlara da başvurmayı planlıyor. Bu durum, Microsoft’un net sıfır emisyon hedefleriyle çelişiyor gibi görünse de, şirket yapay zekânın getirdiği fırsatların çevresel maliyetlerden daha ağır bastığını savunuyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu