Haftanın Özeti! Bu Hafta Teknoloji ve Bilim Dünyasında Neler Oldu? (9 – 16 Şubat)
Teknoloji dünyası bu hafta da birbirinden önemli gelişmelere sahne oldu. Savunma sanayisinden sosyal medyaya, kriz yönetiminden yapay zekâya kadar pek çok alanda yaşanan yenilikler ve tartışmalar, geleceğimizi şekillendirmeye devam ediyor. İşte haftanın en çok konuşulan teknoloji haberleri ve detayları…
Stanford ve Washington Üniversitesi, Uygun Fiyata OpenAI’ye Rakip Model Geliştirdi

Stanford ve Washington Üniversitesi’nden araştırmacılar, yalnızca 50 dolar maliyetle OpenAI ve DeepSeek’in modellerine rakip olabilecek bir yapay zekâ geliştirdi. s1 adı verilen bu model, Google’ın Gemini 2.0 Flash Thinking Experimental modelinden distilasyon yöntemiyle türetildi ve GitHub’da açık kaynak olarak paylaşıldı.
Model, 16 Nvidia H100 GPU kullanılarak 30 dakikada eğitildi ve sadece 20 dolara mal oldu. Bu düşük maliyetli geliştirme yöntemi, büyük yapay zekâ şirketlerinin dikkatini çekti. Ancak uzmanlar, distilasyon tekniğinin mevcut modelleri kopyalamakta başarılı olsa da tamamen yeni AI modelleri oluşturmak için hâlâ büyük yatırımlara ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor.
DeepMind’ın Yapay Zekâsı, Matematik Olimpiyatı Şampiyonlarını Geride Bıraktı

Google DeepMind tarafından geliştirilen AlphaGeometry2 adlı yapay zekâ modeli, Uluslararası Matematik Olimpiyatı’nda (IMO) son 25 yılın geometri sorularının %84’ünü çözerek insan şampiyonları geride bıraktı. Modelin elde ettiği puan, altın madalya seviyesinin üzerine çıktı. AlphaGeometry2, geometri problemlerini çözmek için dil modeli ile sembolik hesaplama motorunu birleştiren hibrit bir sisteme sahip. Google’ın Gemini dil modeliyle desteklenen sistem, geometrik şekillerde gerekli düzenlemeleri öneriyor ve ardından bu öneriler, matematiksel kurallara göre doğrulanıyor.
Araştırmacılar, yapay zekâyı test etmek için IMO’nun 45 sorusunu 50’ye tamamlayarak değerlendirme yaptı. AlphaGeometry2, bu soruların 42’sini doğru çözerken, özellikle doğrusal olmayan denklemler ve eşitsizlik içeren karmaşık problemler karşısında zorlandı. DeepMind ekibi, sistemin yalnızca geometriyle sınırlı kalmayarak daha gelişmiş mühendislik ve matematik alanlarında da kullanılabileceğini belirtiyor. Bu hibrit yaklaşımın, genel amaçlı yapay zekâ teknolojilerinin gelişimine önemli katkılar sağlaması bekleniyor.
Her Dört Kişiden Biri Sohbet Botlarıyla Flört Ediyor

Sam Altman’ın World Network araştırmasına göre, katılımcıların %26’sı farkında olarak ya da olmayarak yapay zekâ destekli sohbet botlarıyla romantik bir etkileşim içine giriyor. Bu durum, yapay zekâ ile duygusal ilişkilerin dünya çapında yaygınlaştığını gözler önüne seriyor. Özellikle Replika gibi kişiselleştirilebilir sohbet botları sunan platformlar büyük ilgi görüyor.
2023 yılında, Replika’nın günlük aktif kullanıcı sayısı 676.000’e ulaşırken, kullanıcıların uygulamada ortalama iki saat geçirdiği belirlendi. Ancak buna rağmen, flört uygulamalarını kullananların %90’ı, karşılarındaki kişilerin gerçek olduğunu doğrulamak için kimlik onayı talep ediyor. Bu ihtiyacı karşılamak amacıyla World Network, World ID Deep Face adlı yeni bir doğrulama sistemi geliştirdi. Göz bebeği tarama teknolojisine dayanan bu sistem, Google Meet ve Zoom gibi platformlarda sahte profilleri tespit etmeyi amaçlıyor. Yapay zekâ tabanlı kimlik doğrulama teknolojisinin, dijital dünyada güvenliği artırarak daha şeffaf bir flört ortamı sağlaması bekleniyor.
Elon Musk, OpenAI’nin Kâr Amacı Gütmeyen Yapısını Korumasını İstiyor

Elon Musk, 97,4 milyar dolarlık OpenAI teklifini geri çekmeye hazır olduğunu duyurdu. Avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada, OpenAI’nin kâr amacı gütmeyen bir yapı olarak devam etmesi şartıyla bu tekliften vazgeçeceğini belirtti. Musk ve Sam Altman’ın 2015 yılında kurduğu OpenAI, zamanla ticari bir birime dönüşerek Microsoft gibi büyük yatırımcıları çekti. Musk, OpenAI’nin bu dönüşümünü durdurmaya çalışırken, şirketin bağımsız bir alıcı tarafından değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor. OpenAI CEO’su Sam Altman ise şirketin satılık olmadığını net bir şekilde dile getirdi.
Meta, Performansa Dayalı İşten Çıkarmalara Başladı

Meta, çalışanlarının performansını değerlendirdiği yeni süreç kapsamında düşük performans gösteren 4.000 çalışanını işten çıkarmaya başladı. CEO Mark Zuckerberg’in geçtiğimiz ay duyurduğu plan çerçevesinde, şirket toplam iş gücünün %5’ini azaltmayı hedefliyor. Bu adım, Meta’nın iş süreçlerini hızlandırmak, operasyonel verimliliği artırmak ve gereksiz maliyetleri düşürmek amacıyla atıldı. Şirket ayrıca içerik denetimi sisteminde kapsamlı değişikliklere giderek, bazı çeşitlilik programlarını da sonlandırıyor. Meta, aynı zamanda yapay zekâ yatırımlarını büyük ölçüde artırarak 2025 yılına kadar 65 milyar dolara varan bir bütçe ayırmayı planlıyor. Açık kaynaklı yapay zekâ geliştirme stratejisiyle dikkat çeken şirketin bu yaklaşımı, sektörde büyük bir avantaj sağlayabileceği gibi riskli bir hamle de olabilir.
Güneş Enerjili Cihaz Havadan Karbon Yakalayarak Yakıt Üretiyor

Cambridge Üniversitesi’ndeki bilim insanları, atmosferdeki karbon dioksiti doğrudan yakalayıp sürdürülebilir yakıta dönüştüren yenilikçi bir cihaz geliştirdi. Güneş enerjisiyle çalışan bu reaktör, fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltırken ekonomik olarak da ölçeklenebilir bir çözüm sunuyor. Sistem, gece boyunca özel filtreler kullanarak havadan karbon dioksiti topluyor ve gündüz güneş ışığını kullanarak bu gazı “solar sentez gazına” (syngas) dönüştürüyor.
Syngas, kimya ve ilaç endüstrilerinde yaygın olarak kullanılan bir ara madde ve aynı zamanda yakıt üretimi için de önemli bir bileşen. Cihazın en büyük avantajlarından biri taşınabilir olması ve elektrik şebekesine bağımlı olmadan çalışabilmesi. Bu sayede uzak veya şebeke dışı bölgelerde de yakıt üretimi mümkün hale geliyor. Araştırmacılar, geliştirdikleri bu sistemin otomobil ve uçak yakıtı üretimine uyarlanması üzerinde çalışıyor. Büyük ölçekli üretime geçildiğinde, atmosferden karbon çekerek temiz enerji sağlama potansiyeline sahip olan bu teknoloji, iklim krizine karşı umut verici bir çözüm olarak görülüyor.
MIT’in Robot Arı Sürüleri, Tarımda Devrim Yaratabilir

MIT’li bilim insanları, önceki nesillere göre 100 kat daha uzun süre havada kalabilen robotik böcekler geliştirdi. Yeni nesil “robot arılar”, hafif ve dayanıklı kanatları sayesinde daha verimli bir uçuş sağlıyor ve tarımda yapay tozlaşma için kullanılabilir. Araştırmacılar, önceki tasarımlarda kullanılan sekiz kanatlı mekanizma yerine tek kanatlı üniteler geliştirerek robotların dayanıklılığını ve manevra kabiliyetini artırdı. Bu yenilik, robotların daha yüksek irtifalara çıkmasını ve enerji tüketimini azaltmasını sağladı. Gelecekte bu robotlara pil, sensör ve işlemci eklenerek bağımsız çalışmaları hedefleniyor. Bilim insanları, tarım dışında çevresel izleme ve afet bölgelerinde keşif yapma gibi alanlarda da bu robotların büyük fayda sağlayacağını düşünüyor.
ChatGPT’nin Sol Eğilimli Olduğu Ortaya Çıktı

Yeni bir araştırma, ChatGPT’nin verdiği yanıtların sol görüşe daha yakın olduğunu ve muhafazakâr bakış açılarını daha az yansıttığını gösterdi. Bu durum, yapay zekâ sistemlerinin tarafsızlığı ve toplum üzerindeki etkileri konusunda tartışmaları yeniden alevlendirdi. East Anglia Üniversitesi ve Brezilyalı bilim insanlarının yürüttüğü çalışmada, ChatGPT’ye “ortalama bir Amerikalı gibi yanıt ver” talimatı verildiğinde bile sol eğilimli bir perspektif sunduğu tespit edildi. Ayrıca, muhafazakâr görüşleri destekleyen görseller üretme taleplerinin bazı konularda reddedildiği görüldü.
Araştırmacılar, bu önyargıyı aşmak için “meta-hikâye istemi” adı verilen özel bir yöntem kullanarak ChatGPT’yi dolaylı yoldan farklı görseller üretmeye yönlendirdi. Ortaya çıkan içeriklerin herhangi bir etik veya teknik kısıtlama içermediği gözlemlendi. Bu bulgular, yapay zekâ modellerinin farkında olmadan belirli politik yönelimlere sahip olabileceğini ve bu durumun demokratik süreçler üzerinde etkili olabileceğini gösteriyor. Gelecekteki araştırmalar, yapay zekâ sistemlerindeki bu tür yanlılıkların nedenlerini inceleyerek, tarafsız ve dengeli modeller geliştirmek için yeni yöntemler arayacak.
MIT, Karanlık ve Kapalı Alanlarda Kendi Konumunu Belirleyebilen Drone Geliştirdi

MIT mühendisleri, GPS sinyallerinin yetersiz kaldığı karanlık ve kapalı alanlarda kendi konumunu hassas bir şekilde belirleyebilen bir drone geliştirdi. MiFly adı verilen bu sistem, radyo frekansı (RF) dalgalarını kullanarak 6 boyutlu uzayda (3 konum + 3 yönelim) hareketini takip edebiliyor. Sistem, yalnızca duvara yapıştırılabilen küçük bir etiket ile çalışıyor. Drone üzerindeki iki radar, bu etiketten yansıyan sinyalleri analiz ederek cihazın konumunu 7 santimetreden daha az hata payıyla tespit edebiliyor. Bu teknoloji, düşük maliyetli ve enerji verimli olması sayesinde ticari ve endüstriyel uygulamalarda kolayca kullanılabilecek.
MiFly, millimetre dalga teknolojisi sayesinde karton, plastik ve diğer ince malzemelerin içinden geçebilen sinyallerle çalışıyor. Ayrıca sinyal karışmalarını önlemek için özel bir modülasyon tekniği kullanıyor. Bu yeni teknoloji, kapalı alanlarda otonom drone kullanımını büyük ölçüde geliştirebilir ve endüstriyel otomasyon, arama-kurtarma operasyonları gibi alanlarda devrim yaratabilir. MiFly’nin detayları, IEEE Bilgisayar İletişimi Konferansı’nda paylaşılacak.
Meta’nın Yeni Yapay Zekâsı Beyin Dalgalarını Metne Çeviriyor

Meta, beyin aktivitelerini metne dönüştürebilen devrim niteliğinde iki yeni yapay zekâ modeli geliştirdi. Paris’teki Meta AI Laboratuvarı, İspanya’daki Basque Center ile ortak çalışarak MEG ve EEG teknolojileriyle 35 gönüllünün beyin sinyallerini analiz etti. Sistem, gönüllülerin yazdığı cümlelerin %80’e kadarını doğru şekilde tahmin etmeyi başardı. Geleneksel EEG sistemlerine kıyasla iki kat daha yüksek doğruluk oranına ulaştı. Bu teknoloji, beynin düşünceleri nasıl kelimelere ve harflere dönüştürdüğünü anlamaya yardımcı oluyor. Meta, gelecekte daha pratik beyin tarama teknikleri ve daha gelişmiş AI modelleri geliştirmeyi planlıyor. Bu gelişmeler, konuşma yetisini kaybetmiş bireyler için devrim niteliğinde bir iletişim aracı olabilir ve sağlık ile eğitim alanlarında önemli fırsatlar sunabilir.
Koreli Bilim İnsanlarından Erken Akciğer Kanseri Teşhisinde Büyük Adım

Ulsan Ulusal Bilim ve Teknoloji Enstitüsü (UNIST) araştırmacıları, yalnızca birkaç damla kan ile erken evre akciğer kanserini tespit edebilen “EV-CLIP” adlı yeni bir test geliştirdi. Bu yöntem, kanser hücrelerinden yayılan genetik mutasyonları tespit eden özel moleküler belirteçler kullanarak, sadece 20 mikrolitre (yaklaşık 4-5 damla) kanla teşhis koyabiliyor. Klinik denemelerde 83 hastada %100 doğruluk oranıyla EGFR gen mutasyonlarını belirleyen EV-CLIP, erken evre akciğer kanserini yakalamada mevcut yöntemlerden daha başarılı bir performans sergiledi. Mevcut sıvı biyopsi tekniklerinden farklı olarak, karmaşık laboratuvar işlemlerine gerek duymayan bu yeni test, erken teşhis ve tedavi sonrası hastaların takibini kolaylaştıracak. Teknolojinin ticari bir test kiti haline getirilmesi için LabSpinner adlı biyoteknoloji girişimi çalışmalarına başladı.
5G’de Yeni Dünya Rekoru: 516 Mbps Yükleme Hızı

Ericsson, Telstra ve Qualcomm ortaklığıyla gerçekleştirilen testlerde, 516 Mbps yükleme (upload) hızıyla yeni bir dünya rekoru kırıldı. Bu başarı, geçen yıl ulaşılan 447 Mbps’lik rekoru geride bıraktı. Rekor, 2600 MHz bandında çalışan 50 MHz 5G Standalone (SA) taşıyıcısı ile Uplink FDD SU-MIMO teknolojisinin birleşimi sayesinde elde edildi. Qualcomm’un Snapdragon X80 5G Modem-RF Sistemi ve Ericsson’un RAN Processor 6672 altyapısı, bu yüksek hızı mümkün kıldı. Bu gelişme, özellikle canlı yayın, video konferans ve gerçek zamanlı veri aktarımı gibi yüksek bant genişliği gerektiren uygulamalarda büyük bir performans artışı sağlayacak. Telstra, yeni nesil 5G teknolojilerinin kullanıcılara daha hızlı ve daha güvenilir bağlantılar sunacağını belirtti.
OpenAI’ye Ait 20 Milyon Hesap Bilgisi İddiası Şüpheli Çıktı

Bir hacker, OpenAI’ye ait 20 milyon kullanıcının giriş bilgilerini satışa çıkardığını iddia etti. Ancak yapılan incelemeler, bu verilerin OpenAI sistemlerinden değil, kötü amaçlı yazılımlar aracılığıyla çalındığını ortaya koydu. Siber güvenlik firması Kela, söz konusu hesap bilgilerinin Redline, StealC ve Vidar gibi zararlı yazılımlar tarafından ele geçirildiğini ve muhtemelen farklı kaynaklardan toplandığını açıkladı. OpenAI ise sistemlerinde herhangi bir güvenlik ihlali tespit edilmediğini belirterek, iddiaları ciddiyetle araştırdıklarını duyurdu. Olayın ardından hacker forumundaki ilgili paylaşım kaldırıldı. Uzmanlar, daha önce benzer sızıntı iddialarının abartıldığına veya tamamen yanlış çıktığına dikkat çekerek, kullanıcıları kimlik avı saldırılarına karşı dikkatli olmaları konusunda uyardı.
İtalya’da Yapay Zekâ Destekli Dolandırıcılık: Sahte Savunma Bakanı Milyonlarca Euro Topladı

İtalya’da dolandırıcılar, yapay zekâ kullanarak Savunma Bakanı Guido Crosetto’nun sesini birebir taklit etti ve ülkenin önde gelen iş insanlarını tuzağa düşürdü. Dolandırıcılar, İtalyan gazetecilerin rehin alındığını ve serbest bırakılmaları için fidye gerektiğini söyleyerek milyonlarca euro topladı. Bank of Italy’nin ödemeyi karşılayacağı yalanını söyleyen suçlular, en az bir mağdurdan 1 milyon euro almayı başardı.
Bank of Italy, dolandırıcılıkla hiçbir ilgisinin olmadığını belirterek halkı uyardı. Bu olay, Fransa’da 10 yıl önce gerçekleşen ve 85 milyon dolarlık bir vurguna neden olan benzer bir yapay zekâ destekli dolandırıcılığı hatırlatıyor. Yapay zekânın ses klonlama teknolojisinin kötüye kullanılması, küresel ölçekte büyük güvenlik endişeleri doğururken, uzmanlar, bu tür dolandırıcılıklara karşı daha sıkı kimlik doğrulama yöntemlerinin geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Google Gemini’nin Hafızası Hacklendi: Yapay Zekâ Yanlış Anılar Üretiyor

Siber güvenlik araştırmacısı Johann Rehberger, Google Gemini Advanced chatbot’un uzun süreli belleğini manipüle edebilen yeni bir saldırı yöntemi geliştirdi. Bu yöntemle, yapay zekâya yanlış bilgiler enjekte edilerek hatalı hatıralar oluşturulabiliyor. Deney sırasında Rehberger, chatbotun belleğine kullanıcının 102 yaşında olduğu, Matrix’te yaşadığı ve dünyanın düz olduğuna inandığı gibi yanlış bilgileri eklemeyi başardı. Saldırı, zararlı belgelerde gizlenen özel komutlar aracılığıyla gerçekleştirildi.
Google, bu durumu düşük riskli bir tehdit olarak değerlendirse de, uzmanlar yapay zekâ modellerinin belleğinin manipüle edilmesinin uzun vadede ciddi sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor. Özellikle sahte haberler ve dezenformasyonun yayılmasına yol açabilecek bu tür saldırılar, yapay zekânın güvenilirliği konusunda soru işaretleri yaratıyor.
Teknoloji Sektöründe İşsizlik Yapay Zekâ Etkisiyle Yükseldi

Yapay zekâ teknolojilerinin iş dünyasındaki etkisi her geçen gün daha belirgin hale geliyor. ABD Çalışma Bakanlığı verilerine göre, bilgi teknolojileri (IT) sektöründeki işsizlik oranı Aralık ayında %3,9 iken, Ocak ayında %5,7’ye yükseldi. Janco Associates tarafından hazırlanan rapora göre, işsiz IT çalışanı sayısı bir ay içinde 98 binden 152 bine çıktı.
Yapay zekânın raporlama, sistem tasarımı ve rutin işlemleri devralması, bu alanlarda çalışanların işten çıkarılmasına neden oldu. Şirketler, “maliyet kaçınma” stratejisiyle yeni personel almak yerine yapay zekâ tabanlı çözümleri tercih ediyor. Meta ve Workday gibi büyük firmalar işten çıkarmalara devam ederken, Netskope gibi bazı teknoloji şirketleri veri mühendisliği ve bulut operasyonları gibi alanlarda hâlâ yeni çalışanlar alıyor.
Egzersiz, Çinli Öğrencilerde İnternet Bağımlılığını Azaltıyor

Çin’de yapılan kapsamlı bir araştırma, düzenli fiziksel aktivitenin üniversite öğrencilerinde internet bağımlılığıyla mücadelede etkili bir yöntem olduğunu ortaya koydu. Egzersiz, yalnızca ekran süresini azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda kaygıyı, yalnızlığı ve depresyon belirtilerini de hafifletiyor. Çalışmaya 760 internet bağımlısı öğrenci katıldı ve 4 ila 18 hafta süren egzersiz programlarına dahil edildi. Bu programlar, futbol ve basketbol gibi açık motor beceri gerektiren aktivitelerin yanı sıra koşu ve yüzme gibi bireysel egzersizleri de içeriyordu.
Araştırma sonuçlarına göre, haftada en az iki gün yapılan fiziksel aktiviteler, internet kullanımını kontrol altında tutmada önemli bir rol oynuyor. Egzersiz yapan öğrencilerde depresif belirtilerin azaldığı ve genel ruh hallerinin iyileştiği gözlemlendi. Bu bulgular, internet bağımlılığıyla mücadelede fiziksel aktivitenin etkili bir araç olabileceğini gösterirken, üniversitelerde ve gençler arasında egzersiz programlarının yaygınlaştırılmasının önemini vurguluyor.
IBM Çalışanlarını Yapay Zekâ ile Değiştiriyor: “Taşının ya da İstifa Edin”

IBM, finans ve operasyonlar departmanında çalışanlarına, şirketin Kuzey Karolina veya New York ofislerine taşınmaları gerektiğini bildirdi. Bu değişikliği kabul etmeyenler için tek seçenek istifa etmek oldu. Şirketin uyguladığı bu politika, çalışanları gönüllü olarak ayrılmaya yönlendirerek “yumuşak işten çıkarma” yöntemi olarak değerlendiriliyor. Taşınmayı reddeden çalışanlara, kıdemlerine bağlı olarak altı aya kadar tazminat paketi teklif ediliyor.
IBM CEO’su Arvind Krishna, iki hafta önce yaptığı açıklamada “binlerce çalışanın işlerini yapay zekâya devredeceğini” duyurmuştu. Şirket, yapay zekâ teknolojilerine yatırım yaparak 2025 yılına kadar %5 gelir artışı hedefliyor. Ancak bu hamle, çalışanlar ve sendikalar tarafından tepkiyle karşılandı. Daha önceki işten çıkarma süreçlerinde IBM’in ayrımcılıkla suçlandığı davalar da göz önüne alındığında, bu kararın yeni tartışmalara yol açması bekleniyor.
T-Mobile, Uydu Üzerinden Mesajlaşma Hizmetini Başlattı

T-Mobile, Starlink desteğiyle geliştirilen uydu tabanlı mesajlaşma hizmetini ABD’de ücretsiz deneme sürecine açtı. Üstelik bu denemeye T-Mobile kullanıcısı olmayanlar da katılabiliyor. Başlangıçta sadece SMS desteği sunan hizmet, Temmuz ayında resmi olarak başladığında bazı uygulamalar ve multimedya desteği de sağlayacak. T-Mobile kullanıcıları bu hizmet için ayda 15 dolar öderken, beta sürecine katılanlar için ücret 10 dolar olacak. Ancak Go5G Next tarifesini kullanan müşteriler, hizmetten ücretsiz yararlanabilecek. Verizon ve AT&T kullanıcıları da hizmetten faydalanabilecek, ancak deneme sürecinin ardından aylık 20 dolar ödeme yapmaları gerekecek.
Hizmet, Apple, Samsung, Google ve Motorola gibi markaların cihazlarıyla uyumlu olacak. Ayrıca WhatsApp, harita uygulamaları ve düşük bant genişliği gerektiren diğer bazı servisler de bu teknolojiye entegre edilecek. Bu yenilik, acil durumlarda, uzak bölgelerde ve doğal afetlerde kesintisiz iletişim sağlamaya yönelik büyük bir adım olarak değerlendiriliyor.
Teknoloji dünyasındaki yenilikleri takip etmek, değişen dünyaya ayak uydurmak için büyük önem taşıyor. Bir sonraki haftanın öne çıkan teknoloji haberlerini takip etmek için cozumpark.com adresinde yerinizi alabilirsiniz.