Google, Trump Yönetimine Chrome’un Satılmasının Ulusal Güvenliği Tehdit Edeceğini Söyledi
Google, rekabet hukuku soruşturmalarına bir yenisini daha ekledi. Ancak şirkete açılan davada bu kez işler daha da ciddi bir hâl alıyor. Google’ın tekelleşmeye yönelik davasının bir sonraki aşaması yaklaşırken, markanın avukatları, ABD Adalet Bakanlığı (DOJ) temsilcileriyle bir araya gelerek şirketin parçalara ayrılmasını önlemeye çalışıyor. Google, iş birimlerinin ayrılması ve belirli yatırımların sınırlandırılmasının ulusal güvenlik tehdidi oluşturacağını savunuyor.
Google’ın Rekabet Sorunları Büyüyor
Google, geçen Ağustos ayında arama işine yönelik uzun süredir devam eden davayı kaybetti. Tekelci olarak yeniden etiketlenen Google’a karşı DOJ, sert yaptırımlar talep etti. ABD Bölge Yargıcı Amit Mehta’dan, Google’ın Chrome tarayıcısını satmasını ve diğer şirketlere arama motoru yerleşimi için yaptığı ödemeleri sonlandırmasını istedi.

Bloomberg’e göre, Google geçen hafta DOJ ekibiyle bir araya gelerek daha hafif bir düzenleyici yaklaşım için görüşmeler yaptı. Google, Chrome’un satılması ve AI yatırımlarının sınırlandırılmasının hem ABD’nin ulusal güvenliğine hem de kullanıcı düzeyinde güvenliğe zarar verebileceğini savundu. Google sözcüsü Peter Schottenfels, “Bu davayı tartışmak için DOJ de dahil olmak üzere düzenleyicilerle rutin olarak görüşüyoruz. Kamuoyuna açıkça belirttiğimiz gibi, mevcut önerilerin Amerikan ekonomisine ve ulusal güvenliğe zarar vereceğinden endişe duyuyoruz” açıklamasında bulundu.
Google, arama motoru kontrolünün ulusal güvenliği nasıl desteklediğine dair detaylı bilgi vermeyi reddetti. Ancak şirket, daha önce Android ve Chrome’un Google’ın desteği olmadan daha az güvenli olacağını, çünkü güncellemelerin daha seyrek yapılabileceğini öne sürmüştü.
İnternet için bu kadar temel bir şirketin parçalara ayrılmasının istenmeyen sonuçlar doğurabileceği açık. Google’ın büyüklüğü, tüm ürünleri arasında birbiriyle bağlantılı bir güvenlik mekanizması oluşturmasını sağlıyor. Ancak, şirketlerin güvenlik sağlamak için Google gibi dev bir yapıya sahip olması gerekmiyor. Örneğin, Mozilla’nın Firefox ile olan performansı, Google gibi dev şirketlerden daha kötü değil.
Hükümetin 2024 talepleri arasında, Google’ın AI şirketlerine yaptığı yatırımların sınırlandırılması da yer alıyor. Google, AI liderliğinin dünyanın geleceği için önemli olduğuna inanıyor ve bu yatırımların kısıtlanmasının ulusal güvenliği etkileyebileceğini savunuyor.
Kasım ayında Yargıç Mehta, AI ile ilgili çözüm önerilerini değerlendirmeye açık olduğunu belirtti. Bunun kararın arkasında ise arama motorlarının işlevlerini taklit etmeyi amaçlayan AI ürünlerinin arama pazarını hızla değiştirmesi gösterildi. Bu perspektif, AI’ya odaklanan yeni ABD hükümeti ve hızla değişen Adalet Bakanlığı’nda destek bulabilir.
Google, hükümetin erken çözüm önerilerine doğal olarak karşı çıktı. Ancak bu, Trump yönetiminin DOJ’yi yeniden şekillendirmesinden aylar önce, Kasım 2024’te gerçekleşti. Yeni yönetim, ABD teknoloji devlerine yönelik sert tedbirleri eleştirerek, Google gibi “bekçi” şirketler arasında rekabeti ve kullanıcı gizliliğini sağlamayı amaçlayan Dijital Piyasalar Yasası gibi AB yasalarını hedef aldı.
Bu hafta, tarafların Yargıç Mehta’ya son tekliflerini sunmasıyla, DOJ’nin nasıl ilerlemek istediği hakkında daha net bir fikir edinebiliriz. Google, 2024’ün sonlarında tercih ettiği çözüm önerisini açıklamıştı. Google’ın son teklifinin farklı olması pek olası değil, ancak hükümet için her şey belirsizliğini koruyor.
Taraflar görüşlerini sunduktan sonra, Google’ın iş modelini nasıl uyarlaması gerektiğine dair nihai kararı yargıç verecek. Bu çözüm aşaması, Nisan ayında tam olarak başlayacak. Eğer Google’ın ulusal güvenlik argümanları yeni DOJ ekibinde yankı bulursa, şirketin lehine bir karar çıkabilir. Ancak, her şey Yargıç Mehta’nın nihai kararına bağlı olacak.