Son yıllarda, özellikle büyük veri, sensörler, bulut bilişim, ileri analitik, yapay zeka veya makine öğrenmesi gibi IDC’nin 3. Platform ve İnovasyon Hızlandırıcı teknolojiler olarak adlandırdığı teknolojilerle gündeme gelen dijital dönüşüm (DX), tüm dünya ekonomisini ve bunun içinde yer alan işletmeleri yakından etkiliyor.
İşletmelerin günümüze kadar yaşadıkları dijitalleşme deneyimlerinden daha kapsamlı bir dijitalleşmeyi içeren dijital dönüşüm, işletmelerin süreçlerinde, iş modellerinde, müşteri ilişkilerinde ve tüm örgütsel işleyiş ve yapılarında yıkıcı değişikliklere yol açıyor.
Dijital Dönüşüm bir tercih mi yoksa bir zorunluluk mu?
Tüm dünyada olduğu gibi dijital dönüşüm Türkiye’de de her ölçekteki işletmenin iş stratejilerinin merkezinde yer alıyor. IDC Türkiye’nin 2020 Aralık ayında yapmış olduğu bir CIO araştırmasında katılımcıların %54’ü dijital dönüşüm yatırımlarını hızlandırdığını veya en az 1 yıl öne çektiklerini belirtmişlerdir. Dijital dönüşüm yolculuğu, ortak bir misyon ve stratejik önceliklerin belirlenmesi ile başlamakta; böylelikle bireysel projeler ve kullanım senaryoları, işletmenin genel amaç ve hedeflerini destekler nitelikte olmaktadır. Dönüşüm, genelde işletmeleri teknolojilerini ve süreçlerini ve hatta iş modellerini değiştirmeye zorlar.
Birçok farklı sektörden her büyüklükteki işletme, sermaye yatırımlarını en aza indirirken bilgi teknoloji ortamlarında esnekliği, çevikliği ve ölçeklenebilirliği artırmak için bulut çözümlerine yöneliyor. Bulut, dijital hazırlığa ulaşmayı ve yeni ekonomide başarılı olmak için stratejik olarak kendini dönüştürmeyi isteyen her işletmenin BT mimarisinin temelini oluşturuyor. Hızlı uygulama dağıtımı, ölçeklenebilirlik, yeni teknolojilere kolayca erişim, birlikte çalışabilirlik ve çeviklik bulutun cazip özellikleri olarak öne çıkıyor.
Bulutun iş önceliklerine olan etkisine bakıldığında, IDC Türkiye’nin Aralık 2020 CIO araştırmasına katılanların %55’i bulut adaptasyonunun iş süreci dönüşümünü hızlandırmasını, %45’i inovasyonu teşvik etmesini ve %42’si ise dijital dönüşümün temeli olmasını öngördüklerini belirtmişlerdir. Bulut, kurumların başarılı olmasına yardımcı olacak yeni teknolojiler, yönetilen hizmetler, ekosistem ve destekle ileriye dönük bir yol haritası sunuyor.
Kurumsal bulutun benimsenme süreci tabii ki zorluklardan uzak değildir ve çok yönlüdür:
- Bulutun benimsenmesi, geleneksel uygulamaların en azından bir dereceye kadar yeniden tasarlanmasını gerektirir. Bu hem BT hem de geliştiriciler tarafında özel uzmanlık gerektirir.
- Mikro hizmetlerin, konteynerların, API’lerin ve diğer bulut yerli teknolojilerin artan kullanımı yeni karmaşıklığı beraberinde getiriyor. Bu nedenle, uygulama geliştiricilerinin yeni çerçeveleri ve DevOps’un en iyi uygulamalarını öğrenmesi gerekir.
- Uygulamalar arasında birlikte çalışabilirlik hızla artıyor ve bu da olağanüstü bir karmaşıklık yaratıyor. Veri büyüklüğünün üstesinden gelmek ve siloları ortadan kaldırmak, hibrit ve çoklu bulut mimarisinin temel bileşenleridir ve zorlayıcıdır.
- Çoklu bulut ortamında uygulamaların yönetimi ve taşınması kolay değildir. Güvenlik ve uyumluluk, başka bir karmaşıklık katmanı ekler.
- Birden çok genel ve özel buluttan tutarlı bir hibrit bulut deneyimi oluşturmak, BT için önemli ölçüde karmaşık projeler oluşturur.
- Bir buluttaki BT işlemlerini otomatikleştirmek -özellikle çoklu bulut ortamında- yeni araçlar ve süreçler gerektirir.
- İş alanı yöneticilerinden BT’ye kadar tüm kurumsal paydaşlar, tüm bu sorunların çözümünde menfaat sahibidir. Dolaylı olarak, ortaklar, tedarikçiler ve müşteriler gibi dış paydaşların tümü de uygulamaların performansından etkilenir.
- Güvenlik politikalarını yönetmek, şirket içi ve birden çok bulut arasında ilerlerken karmaşıklığı artırır.
IDC’nin PaaSView ve Developer 2020 araştırmalarından çıkan veriler, kurumların %65’inin eski uygulamalarının %50’den fazlasını modernleştirmeye başladığını ortaya koyuyor.
Tüm bu sorunlara cevap verebilecek etkin bir çözüm arayışı, bulut ekonomisinden faydalanmak isteyen ve dijital dönüşüme başlamış kurumların ajandasında ilk sıralarda yer alıyor. Günümüz teknoloji dünyasının gözünden baktığımızda eski yazılım programlamasının mevcut iş ihtiyaçlarıyla yeterince uyumlu olmadığını görüyoruz.
Uyumu sağlayabilmek için yeniden düzenleme, yeniden amaçlandırma veya birleştirme gibi yeni yazılım uygulamaları gerekir. Bu ihtiyaçtan doğmuş olan uygulama modernizasyonu olgusunun amacı, mevcut uygulamalardan yeni iş değerleri yaratmaktır.
Uygulama geliştirme perspektifinden bakıldığında, dijital dönüşüm, yeni uygulamaların geliştirilmesi ve eski uygulamaların modernizasyonu şeklinde iki temel yaklaşımdan oluşuyor. Yeni uygulamaların geliştirilmesi, acil iş sorunlarını çözen yeni uygulamaların geliştirilmesi ihtiyacına yöneliktir.
Bu arada, eski uygulamaların modernizasyonu, kurumların mevcut eski uygulamalarını dönüştürerek güncellemelerini ve işletmenin değişen ihtiyaçlarına yanıt vermelerini kolaylaştırmaları anlamına geliyor.
Ek olarak, uygulama modernizasyonu, bu tür uygulamaların bakımının ve yönetiminin sürekli olarak karşılanabilirliğini sağlamayı amaçlamaktadır. Bu sonuç, kurumların eski uygulamaları modernize etme girişimlerine ciddi bir şekilde başlandığını ve ilerleme kaydetmiş olduklarını gösteriyor.
Hibrit bir altyapı olan Google Anthos, kurumsal müşterilerin tüm konteyner iş yüklerini ve üçüncü parti Kubernetes platformlarını konsolide bir şekilde yönetmesine olanak tanıyor. Kısaca bulut yerli uygulamaları desteklemek için kullanılan bir Kubernetes dağıtımından çok daha fazlası olduğunun sinyalini veriyor. Anthos ayrıca, geleneksel sanal makine iş yükleri için otomatik konteyner dönüşümü teknolojisi ile bulut yerlisi mimariye daha kolay geçiş yolları sağlıyor. Bir yandan da çoklu ve hibrit bulut kullanımını sağlarken, uygulama modernizasyonu ve iş yükü taşınabilirliği hakkında birçok yenilik vadediyor.
Anthos’un Google Cloud’un hibrit ve çoklu bulut yönetim kontrol düzlemi stratejisinin adeta kalbi olduğunu söylemek gerekiyor. Anthos kurumsal müşterilere; mevcut ve yeni iş yüklerini hibrit ve çoklu bulut altyapısında tutarlı ve birleşik bir şekilde dağıtması, güvenli hale getirmesi, yönetmesi ve izlemesi için tek bir yol sağlamayı amaçlıyor. Anthos konsolu ve yönetim API’si, birleşik analitik, operasyonel uygulamalar ve politika odaklı otomasyon için merkezi bir kontrol noktası sağlıyor.
Anthos, geleneksel şirket içi veri merkezleri, özel şirket içi bulutlar, uç sistemler, Google Cloud altyapısı üzerinde çalışan bulut yerli uygulamaları içeren hibrit ve çoklu bulut mimarilerini ve diğer genel bulut sağlayıcılarını destekleme özelliği ile öne çıkıyor.
Aynı zamanda uygulamaları ve yazılım geliştirmeyi modernize etmek için kapsamlı bir çerçeve sunmak üzere, Anthos altyapı operasyonlarının ötesine taşınıyor. Anthos kullanılarak tutarlı, taşınabilir bir platformun yanı sıra her tür iş yükü için geliştirme testi, derleme, ardışık düzen entegrasyonları ve bulut ölçeğinde işlemleri otomatikleştirmek için en iyi uygulamalar konusunda rehberlik sağlanabiliyor. Modernizasyonu kurum dışı yazılımlar ile desteklemek için Google’un birinci parti servisleri veya partner çözümleri Anthos üzerine eforsuz konumlandırılabiliyor.
Anthos’u rakiplerinden ayıran başlıca özellikler kurumsal bulutun benimsenmesinin önündeki engelleri kaldırarak uygulama modernizasyonuna yeni bir soluk getiriyor:
SONUÇ:
İçinde bulunduğumuz yüksek rekabet koşullarında ve belirsizlikte kurumunuzu riskten uzak tutmak, rekabet avantajı elde etmek, hızlı pazar değişikliklerine hızlı cevap verebilmek ve stratejik kararlar alabilmek için işletmeniz de bulut ekonomisinden yararlanacak şekilde gelişmelidir. Şirket içinde, genel bulutta ve mobil uç bulut ortamlarında çalışan sanal makine ve konteyner tabanlı iş yüklerinde tutarlı yönetim, görünürlük ve güvenlik sağlamak için Anthos önemli bir yapı taşı olarak karşımıza çıkıyor.
Söz konusu, geleneksel altyapılardan bulut tabanlı veya bulut yerli uygulamalara geçmek olunca uygulama modernizasyonu, işletmelerin modernizasyon hedeflerine ulaşmasını sağlamak için çok değerli ve oldukça stratejik bir yaklaşım gerektiriyor. Kurumlar, hangi dijital varlıklarının modernize edilmesi gerektiğini ve buna bağlı olarak, söz konusu varlık için hangi modernizasyon yönteminin en uygun olduğunu belirleyen stratejik bir modernizasyon vizyonu oluşturmalıdır. Bu stratejik vizyonda, belirli dijital varlıkların modernizasyonu için bir önceliklendirmenin yanı sıra, gerekli modernizasyon çalışmasını üstlenecek profesyonel kaynakların ve beceri setlerinin atanması da gerekiyor. Eski uygulamaları modernize etmek için beceri setlerinin yetersiz olduğu durumlarda, gerekli becerileri edinmek ve gerektiğinde profesyonel hizmet firmalarıyla ortak çalışabilmek için mevcut profesyonel kaynakları geliştirmek önemlidir.
Altyapıya, lokasyona, hizmet operatörüne, geliştiriciye, bulut sağlayıcıya ve uygulamaya bağımlı ve kısıtlı kalmadan modernizasyon özgürlüğüne sahip olmak, önümüzdeki dönemde bulutta yol almak isteyen tüm kurumların vazgeçilmezi olacaktır.
IDC HAKKINDA
International Data Corporation (IDC), bilgi teknolojileri, telekomünikasyon ve tüketici teknolojisi pazarlarına yönelik pazar istihbaratı, danışmanlık hizmetleri ve etkinliklerinde üst düzey bir küresel tedarikçi konumundadır. IDC, BT profesyonellerinin, yöneticilerin ve yatırım topluluklarının teknoloji satın alımlarını ve iş stratejilerini kanıtlara dayalı bir şekilde yapabilmelerini sağlamaktadır. 1.100’den fazla IDC analisti 110’dan fazla ülkede teknoloji ve endüstri fırsatları hakkında küresel, bölgesel ve yerel uzmanlık hizmetleri sunmaktadır. Son 54 yıldır IDC, müşterilerinin kilit iş hedeflerine ulaşabilmelerine yardımcı olmak için stratejik iç görüler sunmaktadır. IDC, dünyanın lider teknoloji medyası, araştırma ve etkinlik şirketi olan IDG’nin bağlı şirketidir.
Telif Hakkı Bildirisi
Bu IDC araştırma dokümanı, yazılı araştırmalar, analist etkileşimleri, tele-brifingler ve konferanslar sunan IDC sürekli istihbarat hizmetinin bir parçası olarak yayınlanmıştır. IDC abonelik ve danışmanlık hizmetleri hakkında daha fazla bilgi için www.idc.com adresini ziyaret ediniz. IDC’nin dünya çapındaki ofislerinin listesine ulaşabilmek için www.idc.com/offices adresini ziyaret ediniz. IDC hizmeti satın almak ya da ek suret veya web hakları hakkında daha fazla bilgi için lütfen 800.343.4952 (dahili 7988) telefon numarası üzerinden IDC Yardım Hattı ile iletişime geçiniz ya da sales@idc.com adresine e-mail gönderiniz.