FCC Başkanı, AB’nin Büyük Teknoloji Şirketlerine Yönelik Düzenlemelerini Eleştirdi
Federal İletişim Komisyonu (FCC) Başkanı Brendan Carr, Avrupa’nın ABD’li büyük teknoloji şirketlerine yönelik düzenlemelerini eleştirerek, bu kuralların aşırı ve Amerikan değerleriyle uyumsuz olduğunu söyledi. Carr, Barcelona’daki Mobile World Congress konferansında yaptığı açıklamada, Avrupa’nın dijital düzenlemelerinin ifade özgürlüğünü kısıtladığını savundu.
Son yıllarda Avrupa Birliği (AB) ve Birleşik Krallık, ABD’li teknoloji devlerini rekabeti engellemek ve tekelci politikalar izlemekle suçlayarak sıkı düzenlemeler getirdi. Bu düzenlemeler, özellikle Apple’ın iOS ekosisteminde önemli değişikliklere yol açtı. Örneğin, Avrupa’daki kullanıcılar artık üçüncü taraf uygulama mağazalarından uygulama indirebiliyor. Bu, daha önce iPhone’larda yasak olan bir uygulamaydı.
Ayrıca, Avrupa yasama organları, yasa dışı içerik ve dezenformasyonla mücadele etmek amacıyla Dijital Hizmetler Yasası’nı (DSA) hayata geçirdi. Ancak FCC Başkanı Brendan Carr, bu yasanın özellikle Covid-19 pandemisinin başlamasından bu yana ifade özgürlüğünü baskıladığını iddia ediyor.
FCC Başkanı’ndan İfade Özgürlüğü Uyarısı
Carr, ABD’nin ifade özgürlüğü geleneğine döndüğünü vurgulayarak, “Başkan Donald Trump’tan bana kadar, hükümet genelinde teknoloji şirketlerimizi, son birkaç yılda gördüğümüz sansürü durdurmaya teşvik ediyoruz” açıklamasında bulundu. ABD yönetiminin, AB’deki davalara karşı büyük teknoloji şirketlerini nasıl savunacağı merak konusu. Ancak bu hamle, Bloomberg’in daha önce bildirdiği gibi, Apple’ın Trump yönetiminden talep ettiği bir şartla örtüşüyor. Apple, ABD’ye yapacağı 500 milyar dolarlık yatırım karşılığında, AB’deki teknoloji şirketlerinin savunulmasını istemişti.
Avrupa’nın büyük teknoloji şirketlerine yönelik düzenlemeleri, küresel bir tartışma konusu haline geldi. FCC Başkanı Brendan Carr’ın eleştirileri, ABD ile Avrupa arasındaki dijital politika farklılıklarını bir kez daha gündeme getirdi. İfade özgürlüğü ve rekabet düzenlemeleri arasındaki denge, gelecekteki küresel teknoloji politikalarını şekillendirecek gibi görünüyor.