Dijital pazarlama, işletmeler tarafından ürün ve hizmetlerini tanıtmak için kullanılan çevrimiçi pazarlamayı ifade eder. Ücretli tanıtım, sosyal medya veya arama motoru optimizasyonu gibi dijital kanallar aracılığıyla yapılır. İşletmelerin büyümesine, müşteri sadakatini artırmasına ve daha fazla çevrimiçi müşteri kazanmasına yardımcı olur.
Dijital pazarlama sadece şirketlerin gelir elde etmesine yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda müşterilere de fayda sağlar. Müşteriler bu sayede internet üzerinden ihtiyaç duydukları ürün veya hizmetlerle ilgili bilgilere ulaşabilir ve hızlı bir şekilde satın alma işlemi gerçekleştirebilir.
Fakat bir işletme olarak dijital pazarlamaya tam olarak hakim değilseniz, bu avantajlardan yararlanamazsınız.
Peki dijital pazarlamaya hakim olmak için ne yapmanız gerekir?
Her işte olduğu gibi teorik olarak başlamalı ve dijital pazarlama terimlerinin ne anlama geldiğini bilmelisiniz.
Haydi başlayalım!
En Çok Kullanılan Dijital Pazarlama Terimleri
301 Yönlendirme: Eski bir URL’den yeni bir URL’ye kalıcı bir yönlendirmedir. Bu, web sitesi yeniden tasarlandığında veya bir web sayfası ve URL’si güncellendiğinde önceden var olan trafiği yeni web sitesine yönlendirmek için yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir.
404 Hatası: Bir URL bulunamadığında görüntülenen bir hata mesajıdır. Bir web sitesinden bir sayfayı tamamen kaldırıyorsanız, sayfanın artık mevcut olmadığını belirtmek için kaldırdığınız sayfaya bir 404 yönlendirmesi eklemeniz gerekir.
A/B testi: Kitlenizin hangisine daha iyi yanıt verdiğini görmek için bir kampanyada birbirine karşı test etmek üzere iki reklam öğesi sürümü (ör. reklam metni, e-posta, resim, açılış sayfası) oluşturmaktır. Bu, her türlü reklamcılıkta sık kullanılan bir test yöntemidir. İki sürümü oluştururken, A sürümünden B sürümüne yalnızca bir değişiklik yapmak iyi bir uygulamadır, böylece hedef kitlenizin neye yanıt verdiğini bilirsiniz.
Algoritma: Arama motorlarının ve reklam platformlarının, bir kullanıcının önce hangi reklamları göreceğini seçmek için kullandığı karmaşık bir kurallar dizisidir. Anahtar kelime teklifi, reklam alaka düzeyi, açılış sayfasındaki kalite puanı, web sitesindeki optimizasyon ve diğer çeşitli faktörlerden oluşur.
Alt Text (Alternatif Metin): Kullanıcıya veya Google Bot’a o görüntünün ne içerdiğini söylemek için HTML’deki bir resmi etiketlemek için kullanılan bir kelime veya kelime öbeğidir. Bu, Google’a web sitenizin neler içerdiğini görme şansı ve kullanıcıların alakalı anahtar kelimeleri arayarak web sitenize erişmesi için başka bir fırsat verir.
Anchor Text (Bağlantı Metni): Bir kullanıcıyı bir siteden diğerine bağlamak için kullanılan, genellikle bağlantı verdiği şeyle ilgili, mavi altı çizili metin olarak biçimlendirilmiş tıklanabilir metindir. Bu, dahili bağlantı yapınızı geliştirmek veya kendi web siteniz içinde bağlantı oluşturmak için yaygın bir yöntemdir.
Audit (Denetim): Bir web sitesinin nasıl performans gösterdiğine kapsamlı bir bakışdır. Genellikle SEO amaçları için kullanılan bu kavram, şirkete web sitelerinin tüm yönleri için derinlemesine bir bakış sağlar ve onlara daha optimize edilmiş bir web sitesi için nerede iyileştirme yapabileceklerini söyler.
Backlink: Bir web sitesinden diğerine gelen bir hyperlink’tir. Çok sayıda backlink’e sahip olmak, web sitenizin performansını ve bir arama motorundan aranabilirliğini artırabilir.
Bid (Teklif): Bir pazarlamacının reklamını göstermek için ödeyeceği fiyattır. Bu yöntem tıklama başına ödeme reklamcılığında kullanılır.
Blog: Belirli bir konuyla ilgilenen bir hedef kitleye ulaşmak için genellikle kronolojik sırada kişisel veya bilgilendirici yazılardan oluşan bir web sitesi veya web sayfasıdır.
Bots (Botlar): Bot, yeni veya güncellenmiş web sayfalarını veya web sitelerini keşfeden bir web tarayıcısıdır. Bir kullanıcı bir arama motoruna bir arama sorgusu girdiğinde, Google’ın botu, kullanıcının aramasıyla en alakalı sonuçları bulmak için interneti tarar.
Bounce rate (Hemen çıkma oranı): Bağlantılara tıklamak veya diğer sayfalara gitmek yerine, bir web sitesinin yalnızca bir sayfasını görüntüledikten sonra ayrılan kullanıcıların yüzdesini tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Bu, kullanıcı ilgisini belirlemeye yardımcı olur ve işletmelerin web sitelerinin hangi yönlerini optimize edeceklerine karar vermelerine yardımcı olacak bir ölçüm işlevi görebilir.
CTA (Harekete Geçirici Mesaj): Hedef kitleyi harekete geçirmek için pazarlamada kullanılan bir kelime veya kelime öbeğidir. Popüler harekete geçirici mesajların yaygın örnekleri aşağıdaki şekildedir:
- Şimdi Satın Al
- Bize Ulaşın
- Bugün Arayın
- Buradan İndirin
- Daha Fazla Bilgi Edinin
Channel (Kanal): Bir reklamverenin hedef kitlesine pazarlama yapmak için kullanmayı seçtiği satış noktasıdır. Ortak pazarlama kanalları; e-posta, sosyal medya, organik veya ücretli reklamcılık olabilir.
Clicks/Ad Click (Tıklamalar/Reklam Tıklaması): Çevrimiçi bir reklamın toplam tıklama sayısıdır.
CTR/Click Thru Rate (TO/Tıklama Oranı): Bir kullanıcının bir reklama maruz kalması durumunda onu tıklama yüzdesidir. Ortalama bir kullanıcıya bir reklam 1.000 kez gösteriliyorsa, ancak reklamı yalnızca 350 kez tıklıyorsa, tıklama oranı (350/1.000) %35’tir.
Conversions (Dönüşümler): Bir kullanıcının bir reklamdan istenen eylemi tamamlamasını ifade eder. Bu, pdf indirmek, form doldurmak, satın alma yapmak, bir reklama tıklamak veya bir işletmeyi aramak gibi herhangi bir işlem olabilir.
CVR/Conversion Rate (CVR veya Dönüşüm Oranı): Ortalama bir kullanıcının bir reklamı tıklaması halinde bu reklamdan dönüşüm gerçekleştirme yüzdesidir.
CPA/Cost per Acquisition (EBM veya Edinme Başına Maliyet): Bir işletmenin veya reklamverenin bir reklamdan bir dönüşüm için harcayacağı tutardır. Bir şirket 500 TL harcıyorsa ve 20 dönüşüme sahipse, edinme başına maliyetleri (500 TL/20) 25 TL’dir.
CPC/Cost per Click (TBM/Tıklama Başına Maliyet): Bir işletmenin veya reklamverenin reklamlarına yapılan bir tıklama başına ödediği miktardır. Bir şirket reklamlara 500 TL harcıyorsa ve reklamlarına 200 tıklama aldıysa, tıklama başına maliyetleri (500TL/200) 2,50 TL’dir.
CPL/Cost per Lead (Müşteri Adayı Başına Maliyet): Bir işletmenin veya reklamverenin bir reklamdan bir müşteri adayı başına ödediği miktar. Reklam için 500 TL harcıyorlarsa ve 100 olası satışları varsa, olası satış başına maliyetleri (500TL/100) 5,00 TL’dir.
CPM/Cost per Thousand (BGBM veya Binbaşı Maliyet): Bir işletmenin veya reklamverenin bir reklamın 1.000 gösterimi başına ödediği miktardır.
Crawl/Crawling (Tarama): Yeni sayfaları, güncellenmiş sayfaları veya kaldırılan veya yeniden yönlendirilen sayfaları keşfetmek için bir web sitesini tarama işlemidir.
Display Advertising (Görüntülü Reklamcılık): Metin tabanlı reklamcılık yerine, reklamlarını iletmek için resim veya video kullanan bir çevrimiçi pazarlama türüdür. Görüntülü reklamcılık; Google AdWords, AdRoll, Facebook, Instagram ve daha fazlası gibi platformlarda kullanılır.
Domain: Web sayfalarını ve ait oldukları yeri tanımlamak için URL’lerde kullanılan bir isimdir. Örneğin, www.cozumpark.com/blogs URL’sinde alan adı cozumpark.com’dur.
Domain Authority (Domain Otoritesi): Bir alan adının sahip olduğu gücün ölçüsü ve bir arama motorunda nasıl sıralandığı ile ilgilidir.
DKI/ Dynamic Keyword Insertion (Dinamik Anahtar Kelime Ekleme): Bir reklamverenin reklamlarını kullanıcılarının aradıklarına göre özelleştirmesine olanak tanıyan Google AdWords’teki bir özelliktir.
E-posta Listesi: Özellikle e-posta pazarlama için kullanılan bir hedef kitle listesidir.
E-posta Pazarlama: Özellikle e-posta yoluyla gönderilen bir tür içerik pazarlaması stratejisidir.
Google AdWords: Google’ın tıklama başına ödeme (PPC) reklam platformudur.
Google Search Console: Web yöneticilerinin web varlıklarını izlemesi, sürdürmesi ve optimize etmesi için bir hizmettir.
H Tags: Genellikle header tag (başlık etiketi) veya HTML’de <h1> etiketi olarak anılır. Bir sayfanın başlığıdır.
HTML/Hypertext Markup Language: Bir web sitesi oluşturmak için kullanılan bir kodlama dilidir.
Impressions (Gösterimler): Bir reklamın potansiyel bir müşteri tarafından görülme sayısıdır.
Inbound Link (Gelen Bağlantı): Backlink’e benzer şekilde, kullanıcıları ayrı veya üçüncü taraf bir siteden bir web sitesine yönlendiren bir bağlantıdır.
Index: Belirli bir web sitesindeki tüm sayfaları toplama ve kaydetme sürecidir. Bu, Google’ın mevcut tüm sayfaları dizine eklemek, yeni veya güncellenmiş sayfalar eklemek ve silinen sayfaları kaldırmak için bir web sitesini tarayacağı, Google Search Console’un yaygın olarak kullanılan bir özelliğidir.
JavaScript: Öncelikle web sitesi için kullanılan ve kendisini animasyon veya hareket olarak sunan bir programlama dilidir. Bir web sitesinde veya sayfada JavaScript kullanmak, arama çubuğu, video veya canlı yayın gibi belirli bölümleri etkileşimli yapan şeydir.
Keyword (Anahtar Kelime): Arama Motoru Optimizasyonunda, bir sitenin meta verilerini oluşturmaya yardımcı olan ve bir web sayfasında ne olduğunu tanımlayan bir kelime veya kelime grubudur.
Keyword Research (Anahtar Kelime Araştırması): İnsanların sıklıkla hangi terimleri veya kelime öbeklerini aradığını araştırma ve bu verileri bir işletmenin kendi kampanyalarında hangi anahtar kelimeleri hedeflemesi gerektiğine ilişkin bilinçli kararlar vermek için kullanma uygulamasıdır.
KPI/ Key Performance Indicator: Bir şirketin ne kadar iyi performans gösterdiğini göstermek için bir şirket tarafından belirlenen ve başarıyı değerlendirmek için kullanılan ölçülebilir bir değerdir.
Landing Page (Açılış Sayfası): Bir ziyaretçinin harekete geçmesini sağlamak için tasarlanmış bir web sayfasıdır.
Lead (Potansiyel Müşteri): Bir satış ekibinin daha sonra satışa dönüştürebileceği potansiyel bir müşteri hakkında bilgi veren bir reklamdan bir dönüşümdür.
Marketing Automation (Pazarlama Otomasyonu): Pazarlama süreçlerini veya eylemlerini otomatikleştirmeye yardımcı olan bir yazılım veya araçtır. Çoğu zaman, e-posta pazarlama, sosyal medya veya tekrar gerektiren diğer görevler için kullanılır. Pazarlama otomasyon yazılımı örnekleri arasında HubSpot, MailChimp, Marketo ve ActiveCampaign bulunur.
Metadata: Genellikle etiketler biçiminde, bir web sayfasının içeriğini tanımlamak için kullanılan açıklamaları veya anahtar kelimeleri kapsar. Meta verinin en temel iki biçimi meta açıklama ve meta başlıktır.
Meta Description (Meta Açıklama): Bir web sayfasının HTML’sinde, sayfanın ne hakkında olduğu hakkında kısa bir özet veren, anahtar kelimelerden ve ifadelerden oluşan bir etikettir. SEO için uygun şekilde optimize edildiğinde, arama motorları o sayfanın kullanıcının aramasıyla alakalı olup olmadığını görmek için sitenin bu bölümünü tarar. Bu etiket ayrıca yaklaşık 160 karakterlik bir sınırda tutulur.
Meta Title (Meta Başlık): Bir web sayfasının HTML’sinde sayfa başlığı görevi gören bir etikettir. SEO için uygun şekilde optimize edildiğinde, arama motorları önce bu etiketi okur ve sayfanın alakalı olup olmadığını belirlemek için açıklama ile devam eder. Başlık etiketi olarak da adlandırılan bu alan, 50-60 karakter sınırında tutulur.
Mobil Arama: Akıllı telefon gibi bir mobil cihazdan yapılan çevrimiçi aramadır.
Organik Trafik: Bir web sitesine Google veya Bing gibi bir arama motoru aracılığıyla reklamsız gelen kullanıcılar. Ücretli trafiğin aksine, bu kullanıcılar bir web sitesine yönlendirilmeden ve reklamlardan etkilenmeden gelir.
Outbound Link: Müşterinin web sitenizden ayrılmasını ve başka bir alana geçmesini sağlayan web sitenizden gelen bir bağlantıdır.
Page Speed (Sayfa Hızı): Bir web sayfasındaki içeriğin bir tarayıcıya veya mobil cihaza yüklenmesi için geçen süredir. Kullanıcı deneyimi açısından, bir sayfa ne kadar yavaş yüklenirse hemen çıkma oranı o kadar yüksek olur.
Page Views (Sayfa Görüntüleme Sayısı): Bir kullanıcının bir web sayfasını ziyaret etme sayısıdır. Page Views, Google Analytics’te izlenecek yaygın ve kullanışlı bir ölçümdür.
Paid Search Traffic (Ücretli Arama Trafiği): Ücretli bir reklam aracılığıyla, genellikle Google AdWords veya Facebook Reklamcılığı gibi bir PPC kanalı aracılığıyla bir web sayfasına gelen kullanıcı sayısıdır.
Piksel: Bir web sitesinin backend’inde bir hedefi izlemek için kullanılan bir kod parçasıdır. Farklı platformlar, tümü farklı amaçlara hizmet eden çeşitli piksellere sahiptir. Pikseller, dönüşümleri veya form doldurmalarını izleyebilir, satın alma siparişlerini ve bir reklam aracılığıyla gelen kullanıcılardan elde edilen geliri sayabilir.
Programmatic Advertising (Programlı Reklamcılık): Dijital reklam alanı satın almayı otomatikleştirmek için yazılım kullanılmasıdır. Reklam alanının satın alınması ve satılması, reklamların doğru hedef kitle tarafından görülmesini sağlamak için bir dizi algoritma aracılığıyla otomatikleştirilir. Süreci otomatikleştirerek, reklam satın almak, alıcılar ve yayıncılar için daha hassas ve uygun maliyetli hale gelir.
Quality Score (Kalite Puanı): Google, Yahoo! ve Bing tarafından reklamların kalitesini ölçmek için kullanılan bir ölçümdür ve TBM ile reklam sıralamasını etkileyebilir. Daha iyi kalite puanları, daha düşük reklam maliyetlerine ve organik sonuçların üzerinde daha iyi konumlara neden olabilir. Kalite puanını etkileyebilecek bazı faktörler arasında TO, yükleme süreleri, kopya ve açılış sayfası kalitesi yer alır.
Reach (Erişim): Belirli bir süre boyunca içeriğin aldığı toplam görüntüleme sayısıdır.
Remarketing (Yeniden Pazarlama): Yeniden hedeflemeye benzer şekilde, yeniden pazarlama da, Google AdWords’ün ağlarına özel çözümüdür. Ancak, yeniden pazarlama e-posta ve telefonla sınırlıdır. Örneğin, bir kişi bir alışveriş sitesine göz attığında ve sepetini terk ettiğinde, o kişiye neredeyse satın alacaklarını hatırlatmak için bir yeniden pazarlama e-posta’sı gönderilebilir.
Retargeting (Yeniden hedefleme): Retargeting ile bir işletmenin ürün veya hizmetine ilişkin reklamlar, web sitelerini daha önce ziyaret etmiş kişilere web’de gösterilir. Yeniden pazarlama, ürün veya hizmeti, geçmişte ilgi gösterdikleri için satın alma olasılığı daha yüksek olan kişilere yeniden sunar. Bir kişi bir web sitesine göz attığında, bir çerez onları isimsiz olarak izler ve göz atma davranışlarına göre onlara hedefli reklamlar gösterir.
ROAS/Return on Ad Spend (Reklam Harcama Getirisi): Bir işletmenin reklama yatırdığı paradan alacağı parasal veya başka bir değeri ifade eder.
Robots.txt: Bir arama motorunun bir web sitesini nasıl tarayıp tarayamayacağını yönlendirmek için kullanılan bir metin dosyasıdır. Benzer içeriğe sahip web sayfalarını gizlemek bir işletme için avantajlı olabilir, böylece bu sayfalar bir arama motoru tarafından dizine eklenmez. Herhangi bir web sitesinin robots.txt dosyası, URL’nin sonuna /robots.txt girilerek bulunabilir.
ROI/Return on Investment (Yatırım Getirisi): Maliyete kıyasla belirli bir yatırımdan elde edilen faydadır.
SIS/Search Impression Share (Arama Gösterim Payı): Bir reklamda alınan gösterimlerin yüzdesinin, o reklam için mevcut olan toplam gösterim miktarına bölümü olarak tanımlanan, Google AdWords’te kullanılan bir metriktir.
SEM (Arama Motoru Pazarlaması): Kullanıcıların arama motoru sonuçlarını alakalı reklamlar ve sonuçlar şeklinde hedefleyen bir PPC pazarlama biçimidir.
SEO (Arama Motoru Optimizasyonu): Trafiği artırmak ve bir sitenin görünürlüğünü organik olarak etkilemek için anahtar kelimeler, iyi içerik ve backlink’ler gibi faktörleri birleştirmektir. Bu, bir web sayfasının içeriğini optimize ederek ve belirli anahtar kelimelerle alaka düzeyini artırarak yapılır.
SERP (Arama Motoru Sonuçları Sayfası): Bir kullanıcının bir arama motoruna bir arama sorgusu yazdıktan sonra aldığı sonuç listesidir. Reklamların ve organik arama sonuçlarının bir karışımı olabilir.
Sessions (Oturumlar): Bir kullanıcının belirli bir web sayfasında geçirdiği süredir.
Sitemap (Site Haritası): Arama motorlarının siteyi dizine eklemesine yardımcı olan, bir web sitesindeki sayfaların yapılandırılmış bir listesidir. Site haritasına sahip olmak, kullanıcıların sorgularına göre siteyi bulmasına ve gezinmesine yardımcı olur.
Tag (Etiket): Piksel olarak da bilinen etiketler, bir web sayfasıyla kullanıcı etkileşimine dayalı olarak veri toplar ve alır. Bu etiketler, üçüncü taraf uygulamalarının entegre edilmesine, tanımlama bilgilerinin ayarlanmasına ve kullanıcı bilgilerinin toplanmasına yardımcı olabilir.
URL: Web adresi olarak da adlandırılır, genellikle bir tarayıcının adres çubuğunda görüntülenir ve World Wide Web’de bir konumu belirtmek ve tanımlamak için kullanılır.
UTM Tracking (UTM İzleme): Google Analytics içinde yönetilebilen bir işlev olan UTM kodu, işletmelerin web trafiğini izlemelerine olanak tanıyan bir web URL’sinin sonuna küçük bir metin eklenme işlemidir. UTM’ler, işletmelere hangi çabaların trafiği web sitelerine geri döndürdüğü hakkında bir fikir vermek için sosyal medya gönderileri, e-posta’lar ve hatta diğer web sayfalarıyla entegre edilebilir.
WordPress: İşletmelerin eklentileri, temaları ve diğer hizmetleri önceden var olan bir web sitesiyle entegre etmesine olanak tanıyan ücretsiz ve açık kaynaklı bir içerik yönetim sistemidir.
XML Sitemap: Arama motorlarının bir web sitesini daha etkili bir şekilde taramasına yardımcı olan bir araçtır. Büyük siteleri veya birbirine bağlı olmayan çok sayıda web sayfası olan işletmeler için yararlıdır. Bir site haritasına sahip olmak, bu verilerin bir arama motoru tarafından uygun şekilde kataloglanabilmesi için düzenlenmesine yardımcı olur.
YouTube: İşletmelerin reklamları hedeflemesine yardımcı olmak için Google Adsense kullanan bir video barındırma web sitesi ve pazarlama platformudur. YouTube’un çeşitli kitlesi nedeniyle, SEO’larını geliştirmek isteyen pazarlamacılar için genellikle iyi bir seçimdir.