DELLEMC Storage Ürünleri – SC Serisi Compellent
Bu hafta DellEMC SC yani nam’ı diğer compellent storage ürününü inceleyeceğiz. SC klasik depolama birimlerinden biraz faklı bir ürün. Hem mimari olarak hemde işleyiş olarak çok yetenekli ve çok performanslı bir ürün. Detaylarını incelediğimizde eminim ki sizlerde buna kanaat getireceksiniz.
Ürünün geçmişini incelediğimizde Compellent teknoloji olarak 2002 yılında Phil Soran, John Guider ve Larry Aszmann isimli 3 Mühendis tarafından kurulmuş bir firma imiş. Bu üç kişi aslen network storage ve virtualization temeli olan kişilerdi. Daha sonra şirket, 15 Ekim 2007’de halka arz oldu ve 2008 yılının 3ncü çeyreğinde karlı hale gelmeye başladı. 13 Aralık 2010’da Compellent, DELL tarafından yaklaşık 960 milyon dolara satın alınmayı kabul ettiğini açıkladı. Satın alım Şubat 2011’de tamamlandı ve ürün gamı DELL Compellent olarak satılmaya başlandı.
Ürün ailesini incelediğimizde ise, çok yetenekli ve ihtiyaçlarınız için çok yeterli bir parkur göreceksiniz. Aradığınız performans ve kapasite ihtiyacına uygun ürün bulmak çok kolay. Yeter ki ihtiyaçlarınızı biliyor olun. Bütün Compellent ailesi, üretildiği ilk üretildiğinden beri aynı işletim sistemine sahip ve aynı yönetim ara yüzüne sahip olduğundan ürün yükseltme ihtiyacı duyduğunuzda hiç zorluk çekmeyeceksiniz.
Yukarıda incelediğiniz üzere ürünlerin tamamı iki adet Aktif/Aktif control ünitesine sahip, yüksek CPU ve RAM içeren gayet iyi performanslara sahip cihazlar. Mimari olarak performansın en büyük sebebi tüm verinin tüm disklere dağıtılması ile ortaya çıkıyor. Bu işlem için disklerin tamamının bir havuza alınması ve disklerin sanallaştırılması gerekiyor. Yani biraz teknik detaylara inersek, sanallaştırılmış tüm disklerden elde edilen toplam alan parçalar haline getirilip tüm disklere yayılıyor. Geleneksel mimari ile SC mimarisini kıyaslamak gerekirse şu şekilde görebilirsiniz,
SC’ de diskleri RAID gruplara bölmediğimiz için performans olarak hiçbir kayıp yaşamaz, tüm disklerin toplam performansına sahip olursunuz. Bu çok önemli bir nokta.
SC’ nin “Depolama Merkezi” adı verilen depolama alanı ağı (SAN) sistemi, sanallaştırılmış depolama yönetimi uygulamalarını donanımla birleştirir. Ürün, meta dataları, yazılan tarih ve saat, erişim sıklığı, ilişkili birim, kullanılan disk sürücüsünün türü, depolanan veri türü ve RAID düzeyi de dahil olmak üzere, Compellent sisteminde depolanan her veri bloğu hakkındaki bilgileri izler. Büyük miktarda veri, granüler seviyede depolanır ve yönetilir. Veri yüksek performanslı sürücülere veya büyük kapasiteli sürücülere otomatik olarak taşınır. DellEMC mühendisleri, bu veri yönteminin donanım, güç ve soğutma maliyetlerini azaltabileceğini ve donanımın ömrünü uzatacağını ispatlamışlar.
SC storage temel bileşenleri, RAID kartı, disk enclosure, diskler, bağlantı donanımı ve yazılım modülleri içerir. Depolama Merkezi olarak da adlandırılan işletim sistemi düzenli olarak güncellenir. Ürünün kendine has özelliklerini başlıklar halinde incelersek eğer,
– Storage virtualization
– Thin provisioning
– Automated tiered storage
– Continuous snapshots
– Remote replication
– Boot from SAN
– SC serisi iSCSI, FC, SAS gibi ara yüzleri desteklemekle birlikte, yeni kartlar takılarak istenilen ara yüz seçenekleri genişletilebilir.
Şimdi bu bilgiler ışığında detaylara devam edelim. Bu anlatacağımız özellikler yukarıda anlattıklarımızla birleştiğinde sc serisi storage’ ların neden bu kadar performanslı, aynı özelliklere sahip rakip storage’lardan daha verimli olduğuna cevap olabilir diye düşünüyorum.
Disk sanallaştırma özelliğine ilave olarak, olarak sc’ ye gelen veri de katmanlandırma işi çok farklı şekilde yapılır. Rakip ürünlerde veri istisnasız her zaman öncelikle SAS disklere yazılır. Gerekli ve kurallara bağlı ise eğer tiering devreye girer ve zamanlama işlemi neticesinde veri katmanlandırma işi başlar. Eğer gerekli ise SSD disklere taşınır. Oysaki SC’lerde storage’ a gelen veri öncelikle yukarıda bahsettiğimiz disk sanallaştırma teknolojisi ile SSD disklerde ayrılan RAID10 olan bölüme yazılır. Düşünsenize performansı. Bu ilk alana yazılan veri arka planda hangi kurallar uygulanıyorsa ona göre yine ister SSD RAID5 ister SAS RAID5 ister SATA RAID6 alana gönderilir. Karşılama işlemi çok performanslı olduğu için sunucuların alacakları IO hızı da buna yakın olacaktır. Halbuki rakip depolama cihazlarında gelen yukarıda bahsettiğim gibi veri öncelikle SAS disklere yazılarak sonrasında gereklilik durumu incelenir ve gerekli ise SSD’lere taşınır. Buda operasyon için bir süreç gereksinimi anlamına gelir ve bu süre içinde gerçekten de SSD performansı size sağlanamaz, ciddi fark! Şekil olarak ise aşağıdaki gibi görebilirsiniz.
Peki başka, Live Volume özelliği var. Bildiğiniz gibi aslında HA bileşenlerinden biridir. Bir VOL’un diğer bir storage’ da kopyasının barındırılması demektir. Bu aslında rakiplerde de mevcut gibi görünmektedir. Ama yine fark var. Live volume sunucular tarafında farklı pathlerde görünmez. İki farklı storage üzerinde tek volume olarak görülür. Yine rakiplerde active stand by olarak görülen volume path’leri, sc’de active/active görülür. Bunun yanı sıra yine rakiplerde çoğunlukla interface veya controllerin ikisinin birden kabında clustering servisi devreye girer ve pasif taraftaki lun active hale gelir. Oysaki çoklu disk kayıplarında arka planda veri kaybı olmayacak garantisi asla verilemez, vermezler. İşte burada da Live Volume ister aynı storage’da ister ikinci site’da çoklu disk kayıplarında veri bütünlüğü garantisi verir ve backend hatalarını tolere eder.
Peki başka, live volume özelliği one to many replikasyon özelliğini destekler. Yani bir site’an iki farklı site’a veya bir site’an bir site oradan başka bir site’a replikasyon yapabilirsiniz. İşte şu örnek gibi,
Peki başka, Volume QoS. En çok sorulan sorulardan biride bu. Evet sc Qos, yani performans garantisi istenen volume’lara öncelik verebiliyorsunuz. Bazı kurumlar için çok önem arz ediyor. Özellikle büyük Database kullanımı olan ve yavaşlamaya tahammülü olmayan kurumlarda ısrarla istenen özelliklerden biri.
Peki başka, sc serisi diskleri sanallaştırırken fast track, slow track ayrımı da yapabilmektedir. Yani yine mekanik disklerden maksimum performans elde etmek için disk silindirlerinde bulunan parçaların diskin dış kısmında bulunan ve daha hızlı dönen taraftan toplanması gibi. Şöyle ki,
Peki başka, son derece verimli Snapshot operasyonları ile gün içinde geri dönüş noktaları oluşturup, problem anında bu noktalara dönebilirsiniz. Ayrıca bu snapshotları mount ederek gerekli operasyonlar için kullanabilirsiniz.
Peki başka, deduplication ve compression? Evet bu özelliklerde mevcut. Fakat burada inline, yeni veri gelirken operasyona tabi tutularak yapılmıyor. Çünkü sc performans üzere tasarlanmış bir cihaz. Bu işlemlerde storage’larda ciddi performans kaybına neden olabiliyor. Zaten bütün üreticiler eğer performans kaybı yaşamak istemiyorsanız dedup ve compression özelliklerini aktif etmemizi önermiyorlar. Sc’de ise durum farklı. Operasyon post process olduğu için istediğiniz gibi aktif ederek kullanabilirsiniz, belirli modellerde ve üstünde. Birde thinpro volume’ler oluşturabilmeye başladığımızdan beri ben kullanana neredeyse hiç rastlamadım.
Peki başka, VVOL seçeneği de mevcut. Şu anda biliyorsunuz VMware’ in en güzel özelliklerinden biri olan VVOL sc serisinde kendi özellikleri ile kullanılabilir durumda. VVOL’ün ise en çok sevindiren özelliği snapshot operasyonlarını inanılmaz hızlı gerçekleştirebiliyor olması. Yedekleme operasyonlarınızın snapshot ile yapıldığını varsayarsak, backup window’ u kısaltmak adına yüksek katma değerler elde edebilirsiniz.
Evet, peki başka ile başlayan daha bahsedebileceğimiz çok fazla özellik mevcut. En değerli ve en işimize yarayacak olanları okumuş bulunmaktasınız. Eğer yeni bir depolama ürününe ihtiyacınız varsa, mutlaka çağırın gelip görüşelim. Sizlere sc ailesi ile bulunduğunuz kuruma ya da müşterilerinize sağlayabileceğiniz fiyat/perfomans ilişkilerinden bahsedelim. Rakip ürün karşılaştırmaları yapalım. Neden SC’ yi tartışalım. İşlerinizi nasıl kolaylaştırabiliriz, verdiğiniz paranın müşteri veya çalıştığınız kurumlarınıza fayda olarak nasıl geri döneceğini birlikte tasarlayalım.