Forum
3.1. Hacker Nedir?
Argo Dosyası'nda pek çok üstat (“hacker”) tanımlaması bulunmaktadır. Bunlar genellikle kod üstatlarını teknik beceri sahibi, problem çözmeden zevk alan ve sınırları aşan kişiler olarak tanımlarlar. Eğer nasıl üstat olunacağını öğrenmek istiyorsanız, bu tanımlardan sadece iki tanesi ilgi sahamızda olacaktır.
Uzman programcılar ve ağ sihirbazlarının, ilk zaman paylaşımlı mini bilgisayarlara ve en eski ARPAnet deneylerine kadar uzanan onlarca yıllık bir toplulukları ve ortak bir kültürleri vardır. “üstat” (“hacker”) kavramını bu kültürün üyeleri ortaya çıkarmışlardır. İnternet'i kuran, üstatlardır. Unix işletim sistemini bugünkü haline getirenler, üstatlardır. Halen Usenet'i çalışır halde tutanlar, üstatlardır. Webi ayakta tutanlar, üstatlardır. Eğer bu kültürün bir parçasıysanız, bu kültüre katkıda bulunduysanız ve insanlar sizin kim olduğunuzu biliyor ve size “üstat” diye hitap ediyorsa, siz bir üstatsınız.
Üstatlık sadece yazılım konusu ile sınırlı değildir. Üstat düşünce yapısını elektronik veya müzik gibi diğer şeylere uygulayan insanlar vardır. Herhangi bir bilim veya sanat dalının en üst seviyelerinde de bunu görebilirsiniz. Yazılım üstatları farklı konularda çalışan bu yakın ruhları tanır ve onlara da üstat diyebilirler. Bazıları, üstatlık doğasının üstatların yaptığı işlerden bağımsız soyut bir kavram olduğunu iddia ederler. Ama bu belgede yazılım üstatlarının nitelikleri, yaklaşım tarzları ve üstat kavramını oluşturan kültürün gelenekleri üzerinde odaklanacağız.
Kendilerine üstat (“hacker”) diyen ama gerçekte üstat olmayan bir grup daha vardır. Bunlar (genellikle genç erkeklerden oluşurlar) bilgisayar sistemlerini bozan ve telefon sistemini izinsiz kullanan insanlardır. Gerçek üstatlar bunlara “korsan” ("cracker") der ve onlarla muhatap bile olmak istemezler. Gerçek üstatlar, korsanların genellikle tembel, sorumsuz ve güvenilmez olduklarını ve çok da zeki olmadıklarını düşünürler. Nasıl arabaları düz kontakt ile çalıştırmak sizi otomotiv mühendisi yapmıyorsa, güvenlik sistemini kırmak da sizi üstat yapmaz. Maalesef birçok gazeteci ve yazar, “üstat” (“hacker”) kelimesini korsanları (“cracker”) da içine alacak şekilde kullanıyor ve büyük bir yanılgıya düşüyorlar.
Temel fark şudur: üstat birşeyler yapar, korsanlar ise bunları bozar.
Eğer üstat olmak istiyorsanız okumaya devam edin. Eğer korsan olmak istiyorsanız, gidin alt2600 haber grubunu okuyun ve düşündüğünüz kadar zeki olmadığınızı anladığınızda kafanızı oraya buraya vurmaya hazır olun. Korsanlar hakkında tüm söyleyeceklerim bunlar.
yönelik eylemlere ve zorlamalara karşı içgüdüsel bir kin geliştirmeli ve bu inanç doğrultusunda çalışmaya gönüllü ve arzulu olmalısınız.
Yaklaşım biçimi, yetkinlik demek değildir.
Üstat olmak için bu yaklaşım biçimlerini geliştirmelisiniz. Ancak, sadece bir yaklaşım biçimini alıp uygulamak sizi üstat yapmaz, tıpkı şampiyon bir atlet veya bir rock yıldızı yapmayacağı gibi. Üstat olmak aynı zamanda zeka, deneyim, kendini adama ve ciddi çalışma gerektirir.
Bu yüzden karşınızdakileri sadece davranışa bakarak değerlendirmemeyi ve yetkinliğe saygı duymayı öğrenmelisiniz. Üstatlar, içi boş kişilerin vakitlerini harcamasına izin vermez fakat her konuda yetkinliğe saygı duyar. Zor öğrenilen ve az kişinin sahip olduğu becerilerde yetkin olmak iyi; akıl gücü, hüner ve konsantrasyon gerektiren zor becerilerde yetkinlik en iyisidir.
Eğer yetkinliğe saygı duyarsanız, yetkinlik kazanmaktan zevk alırsınız – bunun için gereken çalışma ve kendini adama süreci sıkıcı olmaktan çıkar, kendi başına bir zevk unsuru haline gelir. Bu yaklaşım, üstat olabilmek için hayati derecede önemlidir.
İngilizce bilmiyorsanız, öğrenin.
Ana dili İngilizce olan bir Amerikalı olarak, önceleri kültür emperyalizmi olarak anlaşılmasından çekindiğimden bunu tavsiye etmekten kaçınıyordum. Ama, ana dilleri farklı olan bir kaç kişi, üstat kültürünün ve Internet'in çalışma dilinin İngilizce olduğunu ve üstat topluluğunda bulunmak için İngilizce bilmek gerektiğini söylememde ısrar etti.
Bu, doğru bir tespit. 1991'de, ikinci dil olarak İngilizce bilen üstatların, ortak bir başka ana dilleri olmasına rağmen, birbirleriyle yaptıkları teknik tartışmalarda İngilizce kullandıklarını öğrendim. Bu bana İngilizcenin diğer dillerden daha zengin bir teknik sözlüğe sahip olduğu ve bu yüzden bu iş için daha iyi bir araç olduğu anlatılırken söylenmişti.
Linus Torvalds, kod açıklamalarını İngilizce yazan bir Finlidir. Kendisinin İngilizceyi kullanım kabiliyeti, Linux için dünya çapında bir geliştiriciler topluluğu oluşturmasında önemli etken olmuştur. Bu İngilizce bilme ile ilgili önemli bir örnektir.
3.4. Üstat Kültüründe Statü
Para kullanmayan pek çok kültürde olduğu gibi üstatlık da şöhret üzerine kuruludur. İlginç problemleri çözmeye çalışırsınız fakat bu problemlerin ne kadar ilginç olduğuna ve çözümünüzün iyi olup olmadığına ancak sizin teknik düzeyinize sahip ya da sizden daha üstün olan üstatlar karar verebilir.
Üstatlık oyununda, skoru, başka üstatların sizin becerileriniz hakkında ne düşündüğüne göre tutmayı öğrenirsiniz. (işte bu sebeple, size başka üstatlar üstat diyene kadar üstat olunmaz) Bu gerçek, üstatlığın yalnız bir uğraş olduğu sanısı ve ego veya dış etkenlerin bir motivasyon kaynağı olabileceğini reddetme alışkanlığı yüzünden bazen açıkça belirtilmez.
Üstatlık, antropologların "hediye kültürü" olarak tanımladıkları bir kültürdür. Bu kültürde şöhret ve statü, diğer insanlara egemen olmak, güzel olmak veya başkalarının istediği şeylere sahip olmakla sağlanmaz, bir şeyler vererek sağlanır. Özellikle de, zamanınızı, yaratıcılığınızı ve becerilerinizin ürününü vererek.
Üstatlar tarafından saygı duyulan biri olmak için yapabileceğiniz şeyler beş maddede toplanabilir:
Açık kaynak kodlu yazılım geliştirin.
Üstatların hoş veya kullanışlı olduğunu düşündükleri programlar yazmak ilk sırada gelir (en temel ve en geleneksel yol). Programınızın kaynak kodlarını kullanmaları için tüm üstatlara açın.
(Biz bu çalışmalara "free software" (özgür yazılım) derdik. Ama, "free" kelimesi birçok kişi tarafından bedava anlamında düşünüldü. Aslında, "free" kelimesi "freedom" (özgürlük) kelimesinden gelmektedir (Free As In The Freedom). Birçoğumuz artık bunun yerine "açık kaynak" (open source) yazılım kavramını kullanıyoruz.)
En saygın üstatlar,[38] geniş kapsamlı ihtiyaçları karşılayabilen, büyük ve kabiliyetli programlar yazan ve bunları herkesin kullanımı için veren kişilerdir.
Açık kaynaklı yazılımların testlerine ve hata ayıklamalarına yardım edin.
Açık kaynaklı yazılımların hatalarını ayıklayanlara da saygı duyulur. Bu mükemmel olmayan dünyada, yazılım geliştirme zamanımızın büyük çoğunluğunu kaçınılmaz bir şekilde hata ayıklama ile geçiriyoruz. Herhangi bir açık kaynak yazılım geliştiricisi için iyi beta denetleyiciler (belirtileri tanımlamayı bilen, problemlerin çıkış noktasını tespit edebilen, çabucak çıkartılan bir sürümdeki hatalara katlanabilen ve birkaç tanıma yordamı uygulayabilen), ağırlıkları kadar yakut ederler. Bunlardan bir tanesi bile hata ayıklama sürecini bir kabus olmaktan rutin bir can sıkıntısına dönüştürebilir. Eğer yeniyseniz, geliştirilmekte olan, ilginizi çekebilecek bir program bulun ve iyi bir beta denetleyicisi olun. Program denetimine yardımdan hata ayıklamaya, hata ayıklamadan programların değiştirilmesine kadar giden doğal bir ilerleme süreci vardır. Bu yolda birçok şey öğreneceksiniz ve size de ileride yardımcı olabilecek insanlarla iyi ilişkiler kuracaksınız.
Kullanılabilir bilgi yayınlayın.
Bir başka güzel şey de, SSS (Sıkça Sorulan Sorular) listeleri gibi belgeler düzenlemek veya sanaldoku sayfalarında kullanışlı ve ilginç bilgileri toplamak ve düzenlemektir. Büyük teknik SSS'leri yönetenler, hemen hemen açık kaynak yazarları kadar saygı görürler.
Altyapı çalışmalarının devamına yardım edin.
Üstat kültürü gönüllülerce yaşatılır. Birçok zorunluluk vardır, ama bu zorunlu ve gözönünde olmayan sıkıcı çalışmalar, üstat kültürünün yaşatılmasını sağlar -- posta listeleri ve haber grupları yönetmek, büyük yazılım arşivleri içeren sitelerini işletmek, RFC'ler ve diğer teknik standartlar geliştirmek gibi.
Bu işleri yapan insanlar büyük saygı toplarlar, çünkü, bu işlerin çok zaman aldığını ve kod ile oynamak kadar zevkli olmadığını herkes bilir. Bu işleri yapmak kendini adamışlığa işarettir.
Üstat kültürüne hizmet edin.
Son olarak, kültüre hizmet edebilir ve bu kültürü yayabilirsiniz (örneğin, nasıl üstat olunacağına dair bir belge yazarak :-)).
Üstat kültürünün liderleri yoktur ama, tarihe mal olmuş kahramanları, büyükleri ve sözcüleri vardır. Siperlerde yeteri kadar uzun zaman kaldıktan sonra, belki siz de bunlardan biri olacaksınız. Sakının: üstatlar, kültürlerindeki büyük kişilerde yükseklik egosu olmasını sevmezler ve onlara güvenmezler. Bu tarz bir şöhret oldukça tehlikelidir.
3.5. Üstat/Dörtgöz (“Nerd”) Bağlantısı
Popüler kanının aksine, üstat olmak için dörtgöz (“nerd”) (bilim/teknoloji takıntılı asosyal kişi) olmanız gerekmiyor. Fakat, dörtgöz olmak, üstat olmak için faydalı bir şeydir ve bir çok üstat, dörtgözdür. Sosyal hayat dışında olmak, düşünmek ve kod kotarmak gibi gerçekten önemli şeyler üzerinde yoğunlaşmanıza yardımcı olur. Bu nedenle birçok üstat, dörtgöz ismini kabullenmiş ve hatta daha sert bir ifade ile kendilerini “geek” ismi ile onurlandırmışlardır -- bu onların normal sosyal beklentilerden bağımsız olduklarını ifade etmelerinin bir yoludur. Kapsamlı bilgi için The Geek Page'e bakın.
Eğer, kod kotarmak üzerine yeterince yoğunlaşabiliyorsanız ve halen bir hayatınız varsa, işte bu çok güzel. Bugün bu, 1970'lerde ben henüz bir çırakken olduğundan çok daha kolay birşey. Normal hayat, şimdilerde tekno-dörtgözlere çok daha dostça yaklaşıyor. üstatların yüksek kaliteli bir aşık ve bir eş olduğunun farkında olan birçok insan var.
Kod kotarmak sizi kendine çektiyse ve bir sosyal hayatınız yoksa, bu daha iyi -- hiç olmazsa konsantrasyon probleminiz olmayacak.
İleride bir hayatınız olabilir.
3.6. Tarz İçin Bazı Noktalar
Yine, üstat olmak için, üstat kafa yapısında olmalısınız. Bu konuda yardımcı olacak ve bilgisayar başında olmanızı gerektirmeyen bazı şeyler var. Bunlar, kod kotarmanın gerekleri değiller (hiçbiri değil) ama birçok üstat bunları yapar.
Ana dilinizi iyi yazmayı öğrenin.
Bilim-kurgu okuyun. Bilim-kurgu toplantılarına gidin (üstatlar ve çırakları ile tanışmanın iyi bir yoludur).
Zen çalışın ve/veya dövüş sanatları öğrenin (zihinsel disiplin önemlidir).
Analitik bir müzik kulağı geliştirin. Özel müzik türlerini anlamayı öğrenin. Bazı müzik aletlerini iyi bir şekilde çalmayı veya şarkı söylemeyi öğrenin.
Sözcük oyunlarını anlama yeteneğinizi geliştirin.
Oynadığınız kadar sert çalışın, çalıştığınız kadar sert oynayın. Gerçek üstatlar için, "oynamak", "çalışmak", "bilim" ve "sanat" arasındaki sınırlar, yok olmaya yakındır veya yüksek seviyeli yaratıcı oyunbazlıkla birleşmiştir. Asla dar kapsamlı bilgi ve niteliklerle yetinmeyin – pek çok üstat kendisini programcı olarak tanımlamasına rağmen, ilgili bir kaç alanda önemli bilgi dağarcıkları vardır -- Sistem yönetimi, sanaldoku tasarımı ve PC donanımı sorunlarını giderme bunlardan yaygın olanlardır. Sistem yöneticisi olan bir üstat, genelde betik programlama ve sanaldoku tasarımı konularında da yetkindir. Üstatlar hiç bir işi yarım yamalak yapmaz, eğer bir konuya girerlerse, bu konu ile ilgili çok iyi yetkinliğe ulaşırlar.
Son olarak, yapmamanız gereken birkaç şey var.
Aptalca veya övünme içeren kullanıcı isimleri kullanmayın.
Usenet'de veya herhangi bir yerde sidik yarışına girişmeyin.
Kendinize "sibermanyak" demeyin, diyen kişilerle de zamanınızı harcamayın.
İmla ve dilbilgisi hatalarıyla dolu e-postalar yazmayın.
Bunları yaparak sağlayacağınız tek tanınırlık, aptal olduğunuz olacaktır. Üstatların hafızaları kuvvetlidir – başlangıçta yaptığınız hataları unutturmanız/affettirmeniz bir kaç yıl alabilir.
Kullanıcı adları veya takma adlar ile ilgili olası problemler biraz açıklama gerektirebilir. Gerçek kimliğinizi bir rumuzun arkasında saklamak, korsan, warez d00z ve diğer daha düşük hayat formlarının yapacağı, çocukca ve aptalca bir davranıştır. Üstatlar bunu yapmaz; yaptıklarıyla gurur duyar ve yaptıklarının gerçek isimleriyle özdeşleşmesini isterler. Eğer bir takma adınız varsa, atın gitsin. Üstatlar arasında bu sizi, hep kaybeden yapacaktır.
Kaynak : Belgeler.org