Azure Stack HCI Nedir?
Geçtiğimiz 25 yıla baktığımız zaman bilişim dünyasındaki değişikliklerin ne kadar hızlı gerçekleştiğini görebiliriz. Kendi adıma bundan 20 yıl önce sanallaştırma anlatırken 10 yıl önce bulut anlattığımı fark ettim. Neredeyse bundan önce her 20 yılda bir olan döngüler 10 yıl gibi daha kısa sürelere taşınmış durumda. Peki 2010 yılında bulut bilişim nedir derken 2020 yılında homojen bir şekilde çalışan yani tek bir platformun farklı lokasyonlarındaymış gibi altyapılar yönetebileceğimiz Hibrit bulut teknolojilerini konuşmaya başladık. Hangi üretici nasıl isimlendirirse isimlendirsin artık bu yeni bir 10 yılın başlangıcı olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Peki Azure Stack HCI nedir? Aslında bunu anlatmak için önce çok kısa Azure Arc Nedir demek lazım, bu konuda aşağıdaki makaleyi okumanızı öneririm.
https://www.hakanuzuner.com/azure-arc-nedir/
Bu yazıyı 3 yıl önce kaleme almışım!
Tabi konu dağılmasın diye özetle Microsoft’ un bulut temelli bir yönetim platformu olan Arc, gerek Microsoft Azure üzerinde olsun, gerek başka bir cloud ortamında veya kendi veri merkezinizdeki tüm ortamlara erişip bunların merkezi olarak yönetimini hedefleyen bir yönetim platformudur.
Peki böyle bir sistem vardı ve gördüğünüz gibi aslında çok da güzel çalışıyor. Yani bulut üzerinden onprem veya diğer platformlardaki belli başlı iş yüklerini yönetebiliyorsunuz. Ancak teknoloji öyle bir noktaya geldiği artık bulut yatırımları onprem yatırımları geçmiş durumda, durum böyle olunca koca koca sistemlerin bir bölümü bulut üzerinde bir bölümü onprem sistemler üzerinde çalışıyor. Haliyle de Hibrit bulut belki ilk başta harika bir çözüm gibi görünürken yoğun kullanım ile artık daha iyi bir deneyim bekleniyor. Burada bana göre kritik hepimizin bildiği “homojen” ve heterojen” kavramları geliyor. Mevcut Hibrit bulut sistemleri heterojen, yani genel olarak lego gibi bulut üzerindeki bir servisi, sanal makineyi veya bir hizmeti söküp onprem veya başka bir cloud’ a taşıyamıyoruz. Tabi ki bunu şu anda yapabiliyoruz ancak işin içinde Microsoft, AWS, Google, Vmware vb oyuncular olduğu için kullandıkları altyapılar farklı, biz daha çok uygulama katmanında kalsak bile bu uygulamaların üzerinde koştuğu platformlara bir şekilde bağımlılıkları bulunuyor. Peki Azure Stack HCI bize ne sunuyor? Özetle aslında Microsoft diyor ki? Ben 2008 yılında başlayan sunucu sanallaştırma işlerinde Microsoft Azure birlikte çok yol kat ettim. Dünya üzerine yayılmış pek çok veri merkezinde pek çok farklı üreticinin donanım ve altyapı ekipmanlarını “software defined” yani yazılım temelli teknolojiler ile sanallaştırdım ve bu sayede altyapıdaki donanımın marka modelinden bağımsız sunucu, uygulama, veri depolama ve ağ teknolojilerini bütünleşik bir sistem olarak sunabiliyorum.
Aslında bu Vmware dünyasından bildiğimiz bir şey. Nasıl vmware tarafında Hyper-V ye karşılık ESX var ise ve bunun üstüne storage sanallaştırması için VSAN, network sanallaştırması için NSX kullanıyor ise ve buna toplamda HCI diyorsak aynı teknolojiyi Microsoft bize sunuyor. Aslında bu bileşenler yeni değil, yani Windows Server 2016’ dan beri bunu yapabiliyorduk. Yani uygun donanımlar alarak aynı Dell Vxrail, HPE Simplivty, Nutanix vb HCI çözümlerini Microsoft sunabiliyordu. Fakat Azure Stack HCI OS ile, evet bu yeni bir işletim sistemi ve mimarinin ismi her şey değişiyor.
Aslında amaç basit, Arc ile gelen ve yukarıdaki gibi sizin ister uzak lokasyonlar, fabrika vb lokasyonlar, genel müdürlük olsun Azure üzerinden yönetilebilen modern bir altyapıya kavuşmanız. Şu anda bunu Azure Arc + onprem de komple vmware veya HPE veya Vxrail ya da Nutanix ile yapabiliyorsunuz. Ancak bu heterojen bir Hibrit Cloud oluyor. Microsoft Azure Stack HCI ile ne sunuyor?
Uygun iki tane istediğiniz marka sunucu alın, üstüne ben aynı ESX + VSAN + NSX = HCI da olduğu gibi yeni nesil Hyper-V + SDS + SND = HCI vereceğim diyor. Buraya kadar aslında 2008 yılındaki Hyper-V vs ESXi gibi geliyor konu. Ancak işler nerede değişiyor? Microsoft hem public bir cloud oyuncusu olması hem de işletim sistemi üreticisi olarak size her iki ortamı “homojen” bir şekilde kullanmanızı sağlıyor.
Peki bunu nasıl yapıyor? Bulut için özelleştirilmiş yeni işletim sistemi “Azure Stack HCI OS” ile. İşte burada tüm işler değişiyor çünkü artık bulut üzerinde çok beğendiğiniz keşke onprem de de çalıştırabilsem dediğiniz ve log gibi servisleri, iş yüklerini bulut üzerinden onprem’ e, onprem üzerinden buluta taşıyacak bir alt yapıya sahip oluyorsunuz.
Temel de en çok kullanılan iş yükleri yukarıdaki gibidir. Yani sunucu iş yüklerinizi, veri tabanı iş yüklerinizi ve yeni nesil konteynır mimarilerinizi aynı Azure ortamında kullanıyor gibi onprem sistemler üzerinde çalıştırabilirsiniz.
Örnek SQL Managed Instance veri tabanı yöneticilerinin çok beğendiği bir servis. Neden? Elektrik-Priz ikilisine benziyor, siz santral ile ilgilenmezsiniz, eğer ihtiyacınız var ise fiş’ i prize’ e takar ve elektiriği kullanırsınız. SQL MI’ da da durum böyle, yedekleme, performans, izleme, değişiklik yönetimi, güvenlik vb bütün işler Microsoft tarafında, siz ise sadece 1433 nolu porttan bağlanır kullanırsınız. Peki çok güzel ama hiç mi kusuru yok? Türkiye için 3 temel konu gündem olabiliyor;
1 – Maliyet
2 – KVKK
3 – Gecikme süreleri
Şimdi Microsoft diyor ki sen kardeşim uygun donanımları alır, üzerine Azure Stack HCI işletim sistemini kurarsan ben san bu ve aşağıdaki gibi pek çok bilinen, yaygın servisi onprem de bulut deneyimi ile sunarım diyor.
Sanırım artık kabaca konsept’ e hakim olduk.
Sorularınız olur ise bana çekinmeden ulaşabilirsiniz. Gelecek 10 yıl sizi bekliyor, bu fırsatı kaçırmayın derim.