Anayasa Mahkemesi, İletişim Başkanlığı’nın Tüm Vatandaşların ‘Kişisel Verilerine’ Ulaşması Yetkisine Onay Verdi
Anayasa Mahkemesi, bugün tartışmalı bir karara imza atarak yapılan itirazlara göre İletişim Başkanlığı’nın 83 milyon vatandaşın kişisel verilerine ulaşması yetkisine onay verdi. Savunmada, Başkanlığın görevlerini yerine getirebilmesi için yetkinin verildiği ifade edildi.
Sanal dünyadaki verilerin tüm bilgilerimizi, kişiliğimizi ve davranışlarımızı ortaya koyduğu bugünlerde kişisel verilerin korunması konusu, dünya çapında her insan tarafından tartışılıyor. Bu tartışmalar devam ederken Anayasa Mahkemesi, bugün ülkemizde tartışılacak bir karara imza attı.
Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın tüm kamu kurum ve kuruluşlarından 83 milyon vatandaşla ilgili tüm bilgilere ulaşma yetkisini onayladı. Mahkeme, İletişim Başkanlığı’nın ‘gerekli gördüğü tüm bilgileri’ kamu kurum ve kuruluşlar ile tüzel kişilerden isteme yetkisinin anayasaya aykırı olmadığına hükmetti.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın da arasında bulunduğu 5 üye, mahkeme tarafından verilen bu karara itiraz etti. İtiraz eden üyeler, kişisel verilerin İletişim Başkanlığı’nın eline geçeceği ve bu verilerin korumasız kalacağı konusunda uyarıda bulundu.
Yüksek Mahkeme, itiraz eden 5 kişinin oyuna karşılık 10 oyla kararın iptal olmasına yönelik iptal talebini reddetti. İletişim Başkanlığı’na verilen bu yetkinin anayasaya aykırı olmadığı belirtilen gerekçeli kararda “Başkanlığı görevleri kapsamında gerekli gördüğü bilgileri istemeye yetkili kılan kuralın yürütme yetkisine ilişkin konuyu düzenlediği anlaşılmaktadır.” ifadeleri yer aldı.
Kararın gerekli olduğuna dair yapılan savunmada Başkanlığın tanıtım, iletişim, bilgilendirme, doğru bilgiyle aydınlatma, işbirliği ve koordinasyon ile basın yayın odaklı görevleri dikkate alındığında gerekli olan bilgileri isteyebilmesinin görevlerini yerine getirebilmesi bakımından gerekli olduğu söylendi. Savunmada kişisel verilere ilişkin bir düzenlemenin yapılmadığı da şu şekilde aktarıldı:
“Nitekim istenebilecek bilgiler, başkanlığın görevleriyle ilgili olanlar ile sınırlı tutulmuştur. Bir başka değişle kural, başkanlığın belirlenen görevlerinin yerine getirilebilmesinin doğal ve zorunlu bir sonucu olarak bilgi isteme yetkisini düzenlemekte olup kişisel verilere ilişkin bir düzenleme niteliğinde değildir. (…)
Bu itibarla kişisel verilere ilişkin düzenleme içermeyen ve kişisel verilerle ilgili bulunmayan kuralın Anayasa’nın İkinci Kısım Birinci ve İkinci Bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle Dördüncü Bölüm’de yer alan siyasi haklar ve ödevler kapsamında bulunduğu söylenemez.”
Öte yandan karara itiraz eden Zühtü Arslan dahil toplam 5 üye, İletişim Başkanlığı’nın talep edeceği verilerin kişisel bilgiler olduğunu vurguladı. Arslan, bu yetkinin ancak yasayla açık, sınırlı ve belirli bir şekilde düzenlenmesi gerektiğini ifade etti.